Gezegenimiz ve üzerinde yaşayan her şey ne yazık ki ürettiğimiz tüm plastik atıkların altında eziliyor.Kullanımdan sonra atılan ve biyolojik olarak parçalanamayan malzemelerin hacmi giderek artmakta,bu nedenle önümüzdeki bu sorunla hızlı ve etkili bir şekilde mücadele etmek için yeni yollara ihtiyacımız var.
Güncel bir çalışma,doğanın çevremizde bulunan organik polimerlerin bileşenlerini doğal olarak “geri dönüştürme” yönteminden esinlenerek, plastik geri dönüşüme yönelik tamamen yeni bir yaklaşımın kavram kanıtını ortaya koyuyor.
Yaklaşım, organik polimerlerdeki proteinlerin, yapı taşlarının özelliklerini kaybetmeden sürekli olarak parçalara ayrıldığı ve farklı proteinler halinde yeniden birleştirildiği gerçeğinden yola çıkıyor. Özünde, sentetik bir polimer olan plastiği bozmadan geri dönüştürmek söz konusu olduğunda, daha küçük düşünmek zorundayız.
Potansiyel Bir Strateji Var
Proteinler, biyolojik olan her şey için yapı taşları görevi gören ana organik bileşiklerden biridir. Bunlar, amino asitler olarak bildiğimiz uzun molekül zincirleridir (veya monomerlerdir) ve araştırmacılar, bu moleküllerin parçalanma ve yeniden yapılandırılma şeklinin, sentetik polimerlerin geri dönüşümü için potansiyel bir strateji öne sürdüğünü düşünüyor.
İsviçre’deki École polytechnique fédérale de Lausanne’den (EPFL) malzeme bilimcisi Simone Giaveri: “Bir protein, her incinin bir amino asit olduğu bir dizi inci gibidir” diyor.
“Her incinin farklı bir rengi vardır ve renk sırası sicim yapısını ve dolayısıyla özelliklerini belirler. Doğada, protein zincirleri kurucu amino asitlere ayrılır ve hücreler bu amino asitleri yeni proteinler oluşturmak için bir araya getirir – yani, farklı bir renk dizisine sahip yeni inci dizileri yaratıyorlar.”
Araştırmacılar bu yeni yaklaşımlarını ‘nature-inspired circular-economy recycling’ (doğadan ilham alan döngüsel ekonomi geri dönüşümü) ya da kısaca NaCRe olarak adlandırıyor.Laboratuvar testlerinde ekip, seçilen proteinleri aminoasitlere ayırıp sonrasında bunları farklı yapılara ve kullanımlara sahip yeni proteinler olacak şekilde birleştirebilmişti.Bir durumda, proteinleri ipekten biyomedikal araştırmalarda kullanılan parlak bir izleyici olan yeşil floresan proteine dönüştürdüler.Bu yapısöküm yeniden yapılanmasına rağmen, proteinlerin özellikleri ve kalitesi sabit kalır.
Bu Yaklaşım Uzun Süre Kullanımda Tutulacak Gözüküyor
Ekibin analizine göre, proteinlerde doğal olarak oluşan mekanizmalar plastiklere de uygulanabilir, ancak gerekli teknolojinin geliştirilip hazırlanması ve ölçeklendirilmesi için biraz zaman gerekiyor.Doğal ve sentetik polimerler arasında dikkate alınması gereken büyük farklılıklar var, ancak araştırmacılar bu yeni geri dönüşüm yaklaşımının uygulanabilir olduğunu ve malzemeleri mümkün olan en uzun süre kullanımda tutacağını söylüyorlar.
EPFL’den malzeme bilimcisi Francesco Stellacci,“Radikal olarak farklı bir zihniyet gerektirecek” diyor. “Polimerler inci dizileridir, ancak sentetik polimerler çoğunlukla aynı renkteki incilerden yapılır ve renk farklı olduğunda, renk dizisi nadiren önemlidir.” Ve “Ayrıca, farklı renkli incilerden sentetik polimerleri sıralarını kontrol edecek şekilde birleştirmenin etkili bir yolu yok.” Diye devam ediyor.
İnsanlar Ortalama 2 Metrik Ton Plastik Çöp Atıyor
Biyolojik olarak parçalanabilen plastikler bile, geri dönüşüm süreci bittikten sonra dahi beraberinde alan ziyanı ve kirlilik getiren olağan etkilerle depolanmasını veya gömülmesini gerektiren atık kalıntılar oluşturur. Yeni strateji bunu düzeltmeye yardımcı olabilir.
Araştırmacılar,70 yıllık bir yaşam süresi boyunca bir insanın ortalama 2 metrik ton plastiği çöpe attığını tahmin ediyor – ve şu an gezegende yaklaşık 8 milyar insan olduğunu düşünürsek, bu korkunç bir atık miktarı haline geliyor.
Plastik kirliliği sorunumuzla mücadelede biraz ilerleme kaydetsek de, ne yazık ki şu anda yeterince yakın değiliz. Plastiğin dünyamıza ve sağlığımıza daha fazla zarar vermesini durduracaksak, düşünce ve eylemde kökten bir değişim gerekiyor.
Stellacci, “Gelecekte sürdürülebilirlik, ileri dönüşümlük (orijinalinden daha yüksek kalitede veya değerde bir ürün yaratacak şekilde yeniden kullanma) en uç noktalara taşımayı, birçok değişik nesneyi bir araya getirip karışımı her gün farklı yeni bir malzeme üretmek için geri dönüştürmeyi gerektirecek” diyor. “Doğa bunu zaten yapıyor.”
Şevval Kurt