Bin yıldan daha uzun bir zaman önce, Vikingler uçsuz bucaksız denizleri aşarak geldiler, baskınlar yaptılar, fetihler yaptılar, koloniler kurdular. Sadece arkeolojik alanlarda değil, hayvanlar, bitkiler, diller ve topluluklar üzerinde de iz bıraktılar. Viking Çağı çok uzun sürmedi. Yaygın bilgiye göre 8. Yüzyılın sonlarında başlamış 12. Yüzyılın başlarında ise sona ermiş. Ancak kaşifler bugün hala bu konuda bizi heyecanlandıran çalışmalar yapıyorlar.
Nottingham Üniversitesi Viking çalışmaları profesörü Judith Jesch, “Vikingler, kahramanlarda sevdiğimiz özgürlüğü ve gücü barındırıyor. Aynı zamanda girişimci ve cesurlar, ama o zamanlar herkes öyleydi – hala da öyle.” Ancak maceracı ruhlarının, savaşçı kimliklerinin ve yenilikçi atılımlarının kanıtlanmasına rağmen Vikinglerin hala sırları var.
Vikingler Nereye Gittiler?
Nasıl yaşadıkları, nereye gittikleri ve gerçekte kim oldukları ile ilgili hala bilinmeyen ayrıntılar mevcut. Araştırmacılar şimdilerde Vikinglerle ilgili derin araştırmalar yapıyor. Bu macerada DNA onların haritası. Ünlü Viking mezarından çıkarılan gömüler üzerinde yapılan genetik araştırmalar Vikinglerin Atlantik Okyanusu ’ndan ne kadar uzağa seyahat ettiklerini ortaya çıkardı.
Araştırmalar devam etse de sonuçların çıkması biraz zaman alacak gibi duruyor. “Viking, genetik bir terim değildir” diyor.
İngiliz Adalarındaki popülasyonların 2015 genetik çalışmasının bir parçası olan Bergen Üniversitesi genetikçisi Ellen Royrvik.
“Bu onlara verdiğimiz kültürel ve tarihi bir etiket.” Ayrıca tek bir Viking genetiği de mevcut değil. Danimarka, Norveç ve İsveç’teki Viking popülasyonlarının her biri farklı genetik imzalara sahip.
Vikingler, İzlanda ’ya yerleştikçe veya İrlanda, Britanya Adaları ve ötesindeki topluluklara karıştıkça, birçok genetik model ortaya çıktı. Bunu bir çarkın dişleri gibi düşünebilirsiniz. Bu çarkın dişlerini çözmek ise oldukça zor.
Vikinglerin Mezar Endişeleri
Geçtiğimiz Eylül ayında, Amerikan Fiziksel Antropoloji Dergisi’ nde bir araştırma yayınlayan araştırmacılar, en ünlü Viking Çağı mezarlarından birine gömülen şahıs hakkında yeterli bilgiyi topladıklarını düşünüyorlardı. Ancak şiddetli bir tartışmayı yeniden başlattıklarından haberleri yoktu.
Tartışmanın kalbindeki mezar, akademik olarak Bj 581 olarak bilinmektedir. 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkarılan mezarda, tek bir insan, iki at, küçük bir silah cephanesi ve diğer savaşçı malları bulunuyordu. Orijinal kazıcılar, mezardan çıkan bu kişinin baştan aşağı silahlanmış bir erkek olduğunu düşünüyordu.
Ancak 1970’lerde, kalıntıları tekrar inceleyen arkeologlar, pelvisin şekli dahil olmak üzere bazı anatomik özelliklerin, bir kadına ait olduğunu öne sürdü.
Bu durum Viking savaşçılarının arasında kadın savaşçıların da olup olmadığı konusunda tartışmalara yol açtı. Sorunu çözmek için,Uppsala Üniversitesi’nde bir arkeolog olan Charlotte Hedenstierna-Jonson ve arkadaşları, Bj 581’in kalıntılarından elde edilen antik DNA’yı analiz ettiler.
2017 makalesinde yayınlanan sonuçlar kesindi: Bj 581 kadındı. Bj 581 ile ilgili devam eden tartışma, DNA güdümlü araştırmalarla ilgili başka bir konuyu ortaya çıkardı: Genomik araştırma sonuçları ile daha geleneksel yöntemlerle elde edilen kanıtlar arasındaki çelişkiler.
Zaman zaman yapılan akademik çatışmalar ve DNA’nın bozulmasından kaynaklanan aksilikler yaşansa da Viking Çağının genom odaklı çalışmaları hızla ilerliyor ve umut verici bir şekilde diğer çalışmalardan daha fazla veri içeriyor.
Viking Çağı Nasıl Gelişti
Boessenkool, “DNA’ları tanımlayabiliriz, ancak gerçek hikayeyi bilmeden bu her zaman yarım kalacaktır” diyor. “Genetikçiler DNA verilerini yayınlasalar bilegenellikle arkeologların söylediklerini dinlemiyorlar. Bunun farkındayız ve sesimizi duyurmak için çabalıyoruz. Ancak şunun da farkındayız biz biyoloğuz. Arkeologlarla farklı dünyalardan geliyoruz ve farklı bir dil konuşuyoruz.” Vikingler üzerine yapılan DNA araştırmaları büyük resmin sadece küçük bir kısmını aydınlatıyor.
Price, Viking Çağına yol açan ekonomik, sosyal ve çevresel faktörleri ortaya çıkarmak için on yıl sürecek olan 6 milyon dolarlık bir projenin başlamasına iki yıl kaldığını belirtti. İlk Amerikalıların tarihini eski DNA inceleyerek daha iyi anlamamızı sağlayan ünlü Paleogenetikçi Eske Willerslev, Viking Çağına ait genetik materyaller içeren ayrı bir proje üzerinde çalışıyor.
Willerslev’ in ekibi proje yayınlanmadan önce yorum yapmaktan kaçınıyor, ancak beklenen sonuçlar arasında, Estonya kıyılarındaki iki İskandinav teknesinde gömülü bulunan çok sayıda adamın DNA tabanlı bir çalışması bulunuyor.
2008 ve 2012 yılları arasında kazılan tekneler, sekizinci yüzyılın ortalarına ve Viking Çağının habercisi olan Geç Dönem Vendel Dönemi’ne ait. Kazı başkanı ve Tallinn Üniversitesi arkeoloğu Jüri Peets, DNA çalışmalarının erkekler arasındaki akrabalıkları ortaya çıkararak, Viking Çağının nasıl geliştiğine dair başka ipuçları elde edileceğini umuyor.
Tartışmalı Bj 581 çalışmasının baş yazarı olan Uppsala Üniversitesi ‘nden Hedenstierna-Jonson, şunları söylüyor: “Geçmişte olan biten her şeyi daha iyi anlayabilmek için elimizden geldiğince çok parça bulmalıyız; sonuçta hepsi insanlarla ilgili.Ayrıca hepsi oldukça karmaşık ve tahmin edilmesi çok zor parçalar.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Araştırmalar Viking nüfusunun yarısının göçmen olduğunu ortaya koyuyor
Norveç’te, Vikinglilere Ait Nadir Bir Gemi Gömüsü Keşfedildi
İsveç’te Bulunan Nadir Tekne Mezarında Bir Adam, Bir At Ve Bir Köpek
Kaynak: http://discovermagazine.com/2018/mar/the-secret-history-of–the-vikings