Amerika Birleşik Devletleri’nde 50 yıldır yanan ve şu anda da yeraltında yanmaya devam eden bir yangın var. Asıl kavraması zor olan kısım ise bu yangının 250 yıl daha devam edebileceği. Bahsettiğim felaket, ilk kez 1962’de Pennsylvania’da ortaya çıkan Centralia maden yangını.
62’den beri Centralia’daki kömür damarı yangınının derinliği 300 fite kadar ulaştı. Yangın sekiz mil uzunluğunda ve yeraltında 3700 dönümlük bir alanı kaplıyor. Nedeni tam olarak bilinmiyor ancak nasıl başladığına yönelik birkaç fikir var. En yaygın açıklama, yanan çöplerin bir mağaradaki kömür damarını tutuşturduğu ve bunun da devasa bir yangına dönüştüğü yönünde.
1962’deki Centralia Şehir Meclisi, önceden kapatılmış açık bir maden ocağındaki çöp sahasını temizlemeye yeltendi. Amaç, bölgede yaygın olan illegal çöp yığma problemine bir çözüm getirmekti. İronik bir şekilde Pennsylvania Eyaleti 1956’da, bir madenden çıkabilecek yangın tehlikesinden dolayı, açık maden ocaklarındaki çöp sahalarını düzenleyen bir kanun çıkarmıştı.
Hatta eyaletten bir müfettiş (çöp sahasının duvarlarında ve yerde oluşan boşlukları görünce meclis üyelerinden birini) , bu çukurun yanmayan malzemelerle doldurulması gerektiği hakkında bilgilendirdi. Fakat nedense meclis sahayı, yanmayan malzemelerle doldurmak yerine, yakarak temizlemeye karar verdi. 17 Mayıs 1962’de bu işi yapması için bir itfaiye ekibi işe aldılar ve yangın başladı.
Personel yangını o gece söndürmeyi başardı.
Ancak 29 Mayıs’ta ve 4 Haziran’da daha fazla alev görüldü. Hala yanmakta olan katmanlara erişmek için bir buldozerle çöpü taşımaya çalıştılar ama birkaç gün sonra çöpün altında saklı kalan 15 fit genişliğinde bir çukur keşfettiler. Bu çukurun eski maden tünellerine ve yanıcı kömür damarlarına çıktığı düşünüldü. Ve tüm bu olanlara rağmen meclis, sahaya çöp boşaltılmasına izin vermeye devam etti.
Dumanların çıktığı çukurlar test edildiğinde ve bu çukurların diğer maden yangınlarıyla uyuşan karbon monoksit miktarına sahip olduğu anlaşıldığında iş ciddiye bindi. 9 Ağustos’ta ölümcül seviyede karbon monoksit tespit edildi ve bölgedeki tüm madenler kapatıldı. Bundan kısa bir süre sonra, alanı kazmak için erken bir girişim yapıldı fakat yangına ulaşmak için diğer maden odalarının açılması, sadece oksijenin yangını daha da güçlendirmesine sebep oldu. Sonunda projeye para yetiştirilemedi ve durdurulmak zorunda kalındı. Çünkü ekipler artık derine giderek büyüyen bu yangına yetişemiyordu.
Kasım 1962’de, yangını durdurmak adına gerçekleştirilen ikinci girişimde, madeni doldurma ve suyla karışık kırılmış taşlarla görünen yangının ötesindeki alanlara su pompalama fikri ile yola çıkıldı. Mart 1963’te sermaye yine bitti ve soğuk, karlı kış günleri şirketin araziyi doldurma gücünü oldukça etkiledi. 1963’teki bu zamana kadar, yangının başladığı yerden 700 fitlik bir alana yayıldığı düşünülüyordu.
Yerel halk durumun kendilerinin sandığından çok daha ciddi olduğunu 1979’a kadar anlayamamıştı.
1981’de, 12 yaşındaki Todd Domboski, evinin arka bahçesinde oluşan 4 fit genişliğinde ve 150 fit derinlikteki obruğun yarısına kadar düşünce konu gündeme geldi. Neyse ki Todd, kuzeni tarafından kurtarıldı. Çukurlardan çıkan dumanda ölümcül düzeyde karbon monoksit vardı. Centralia kasabasının ciddi bir problemi vardı, hem de öldürücü bir problem.
1984’teki ABD Kongresi, Centralia sakinlerinin bölgeden taşınması için 42 milyondan fazla bütçe ayırdı. Yerlilerin çoğu ayrıldı ancak bazıları kalmayı seçti. 1992’de Pennsylvania valisi, binaların hepsini kamulaştırmak için istimlak hakkını kullandı. Halkın bir kısmı yasal bir mücadele yürüttü ama başarılı olamadı. 2002’de ABD Posta Servisi, Centralia’nın posta kodunu iptal etti ve 2012’de kalan son yerliler de mahkemedeki temyizlerini kaybedince kasabayı terk etmeleri emredildi.
2013’te, mülkiyetleri istimlak hakkıyla alındıktan sonra, yedi kişiye bölgede yaşama izni verildi. 1980’de kasabada yaşayan 2761 kişiden geriye kalanlar sadece bunlardı. Ancak maden yangının tek kaybı Centralia değildi. Yakınlardaki Byrnesville kasabasının kaderi de terk edilip tarihe gömülmek oldu.
Centrail madeninin, geniş kömür damarlarına ve yeraltı tünellerine ulaşmasıyla 250 yıl daha yanmaya yetecek kadar yakıta sahip olacağına inanılıyor. Yangının kaynağındaki sıcaklık değerlerinin 1000 fahrenhayttan fazla olduğu ve karbon monoksitle karışık diğer öldürücü gazları içerdiği düşünülüyor. Ölümcül dumanlara ve tehlikeye rağmen, insanların durdurulamayan yangını ve yok olan kasabayı görmeye gitmesiyle Centralia bir turizm merkezi haline geldi.
Zehra Güzelhan