Pangea Dünya’nın son süper kıtasıydı. Pangea parçalanmaya başlamadan önce, bugün Yeni İskoçya olarak bildiğimiz şey, beklenmedik bir komşu olan Fas’a bağlıydı. Newfoundland ise İrlanda ve Portekiz’e bağlıydı. Yaklaşık 250 milyon yıl önce Pangea hala birleşikti. Ancak bugün bildiğimiz gibi kıtaları şekillendiren jeolojik güçler tarafından parçalandı.
Uzun yıllar boyunca, jeologlar tüm parçaların ilk olarak nasıl bir araya geldiğini neden parçalandığını ve tüm dünyaya nasıl yayıldıklarını düşündüler. Yapı jeolojisinde yardımcı doçent olarak, levha tektoniklerini – özellikle kıtaların nasıl ve neden ayrıldığını – ve ilgili magmatik kayaçları, doğal kaynakları ve tehlikeleri araştırıyorum.
Yapboz Parçaları
Bugün, kara kütlelerinin hareketi de dahil olmak üzere kıtaların yer değiştirmesini anlamaya çok daha yakınız, ancak hala öğrenilmesi gereken çok şey var. Tam olarak neden birbirlerinden 5.000 kilometre uzaklaştıkları ve kıta yapbozunun diğer bölümlerinin yaptıkları gibi nasıl ayrıldıkları bilimi kapsamlı bir şekilde araştırıldı ve tartışıldı.
Bir taraf, kıtaların başka yerlerdeki kuvvetler tarafından yönlendirilen tektonik levhaların hareketiyle parçalandığına inanıyor. Diğer bir taraf ise, yeraltının derinlerinden gelen sıcak malzemenin kıtaları zorlayarak birbirlerinden ayırdığına inanıyor. İster bir teori ister diğer teori ister her ikisinin bir kombinasyonu olsun, her ne olduysa hızlı bir şekilde olmadı.
Levha tektoniği, her yıl sadece milimetre olarak devam eden bir hikayedir. Değişim, neredeyse bugün fark edilemez olsa da, bizi bugün bulunduğumuz yere konumlandıran çağlar aracılığı ile bir araya topladı.

Kuzey Atlantik
Kuzey Atlantik, Pangea ‘nın dağılmasının son aşamalarının vuku bulduğu özellikle yoğun bir çalışmanın olduğu ve hala gizemini koruyan bir bölgedir. Merakla, belki de, dünyanın diğer bölgelerinin kıtasal yapısını anlamak için başarıyla uygulanacak olan jeobilimin çoğunu ortaya çıkaran bölgedir.
Kuzey Atlantik açılmaya başladığında, kıta Grönland’ın batı yakası boyunca ayrılmaya başladı. Daha sonra durdu ve bunun yerine Doğu Grönland ve Avrupa arasında açılmaya devam etti. Peki, neden? Bunu ve ilgili soruları çözüme kavuşturmak için, iki meslektaşımla birlikte Kuzey Atlantik Çalışma Grubu’ndaki birçok farklı jeoloji alanından yaklaşık 30 araştırmacıyı bir araya getirdim.
Araştırma ekibimiz, jeofizikçileri, jeokimyacılari ve Dünya’nın yapısını ve evrimini inceleyen pek çok kişiyi içermektedir.
Kuzey Atlantik Çalışma Grubu bugüne kadar çeşitli seminerler düzenledi ve Kuzey Atlantik’te olup bitenlerle ilgili uzun süredir yanıtlanmamış bazı sorulara yanıt vermek için yeni bir model ileri süren bir dizi makale yayınladı.
Yapısal Miras

Kuzey Atlantik Çalışma Grubumuz, birçok veri türünü bir araya getirmiştir ve sorunu birden fazla açıdan ele almıştır. En önemli jeolojik olayların daha önceki faaliyetlerden önemli ölçüde etkilendiği sonucuna vardık. Bu süreci “miras” olarak adlandırdık.
Dünya tarihi boyunca, kıtasal kara kütleleri birkaç kez bir araya geldi ve daha sonra parçalandı.
Bu birleşme ve sonraki dağılma süreci, “süper kıta döngüsü” olarak bilinir.
Büyük ölçüde Kuzey Atlantik’i meydana getiren yırtılma, Grönland’ın ilk batısına doğru başladı. Orada, parçalanmayacak eski dağ kemerlerine çarptı.
Grönland’ın doğusunda, bir fermuar gibi açılan ve sonunda Kuzey Atlantik Okyanusu’nu oluşturmak için tüm genişletmeleri alan daha az direnç vardı.
Ve daha küçük ölçüde, kıta kenarlarında geride kalan hidrokarbon taşıyıcı havzaların da önceki olaylardan etkilendiği görülmektedir.
Bununla ilgili bildiklerimizin çoğu petrol ve gaz arayışında toplandı. En ayrıntılı bilgimiz, bu malların işlendiği ve satıldığı pazarlara en yakın kıyı bölgelerinden geliyor ve çoğu, 1960’lardan beri okyanusların dibini taramak için savaş sonrası teknolojiyi kullanarak elde edildi.
Bu ekonomik faktörler, yeraltı hakkındaki bilgimizin newfoundland’ın ötesinde büyük ölçüde azaldığı anlamına gelir.
Bunun kuzeyinde, buraya nasıl ulaştığımızın kalan gizeminin cevaplarının dalgaların altında olduğu yerlerde keşfedilecek ve anlayacak çok şey var.
Alexander Lewis Peace, Yardımcı Doçent (Yapısal Jeoloji), McMaster Üniversitesi.
Çeviri: Ayhan Mete GÜNAY
Yorumlar 1