Bazı Yeni Gine kertenkelelerinin kuyruklarını kaybettiklerini görecek olursanız kanlarının alıştığımız kırmızı renk dışında yeşil bir renkte olduğunu fark edersiniz. Daha da tuhaf olan, kertenkelelerin kanının (ve kemiklerin, dillerin, kasların ve mukozaların) yeşil renginden sorumlu olan maddeyi diğer hayvanların bu kadar büyük miktarlarda taşımaları durumunda vücutlarında toksik (zehirli) olacağıdır.
Bu hayvanların tam olarak neden bu zehirli maddeyle dolu olduğu ve neden kendilerini öldürmediği gizemini korumaktadır. Ancak Science Advances ‘te yayınlanan yeni araştırmalar bu soruları cevaplamak için önemli bir adım atıyor.

Çoğu hayvanın kanının kırmızı rengi hemoglobin adı verilen kırmızı kan hücrelerinde oksijen taşıyan pigmentten gelirken, Yeni Gine kertenkelelerinin kanındaki yeşil renk biliverdin[1] adı verilen bir tür safra pigmentinden gelir.
Kırmızı kan hücreleri p∂rçalanır ve kanın çoğunu oluşturan sıvı olan plazmada tutulur. Böylece hemoglobinin kırmızı rengini büyük oranda gizler. İnsanlar ve diğer hayvanlar da biliverdin üretir, ancak toksik olup bizleri zehirlemeden önce vücuttan atılır.
Kertenkelelerin sistemlerinde bu kadar biliverdin ile nasıl dayanabileceğini bilmiyoruz. Yeşil kanlı bazı balıklarda biliverdin, onu etkisiz hale getiren ve vücuttan atılmasını önleyen bir taşıyıcı proteine sıkıca bağlanır.
Bilim insanları, avcılar için kötü bir tada sahip olmaları ve kamuflaj olmalarına yardımcı olduğu için faydalı olduğunu söylemişlerdir. Ancak bu fikirlerin çoğu uygulandığında pek de ikna edici değil. Örneğin, yerel Yeni Gine kuşları ve yılanları kullanılarak denekler beslendiğinde yüksek miktarda biliverdin olmasına rağmen hiç çekinmeden yenilebilir olduklarını göstermiştir.
Daha makul bir açıklama, sıtma gibi kertenkelelerde yaygın ve zayıflatıcı olan kan parazitlerinin çoğalmasının kontrol edilmesine yardımcı olabileceğidir. Bunlar vücudu zararlı moleküllerden korur ve önemli bir anti-enflamatuar[2] etkiye sahiptir.
Tekrarlanan evrim

Louisiana Eyalet Üniversitesi’ndeki bilim insanlarından yapılan yeni araştırma, bu kertenkelelerin türünün nadir örneklerinden olduğunu gösteriyor. Bunu öğrenmek için kertenkelelerin paylaştığı binlerce genetik çeşit kullanarak 50’den fazla Avustralya derisinin türünden oldukça sağlam bir evrim ağacı oluşturdular. Bu araştırma, olağandışı özelliklerinin bağımsız olarak en az dört kez evrimleştiğini ve sadece Yeni Gine’de bulunduğunu ortaya koydu.
Yeşil kanlı kertenkelelerin bu tuhaf durumu nasıl geliştirdiğini tam olarak anlamak için, sorumlu olan spesifik gen mutasyonları hakkında daha derinlemesine çalışmalara ihtiyacımız var. Böyle bir sonuca ulaşmak gerçekten heyecan vericiydi. Çünkü hayatın şaşırtıcı çeşitliliğini ve özelliklerini ne kadar az bildiğimizi ortaya çıkarıyor.
Buna ek olarak, biliverdinin septik şok ve yara iyileşmesi de dâhil olmak üzere iltihaplanma ile ilgili bazı hastalıklarında önemli bir rol oynadığı göz önüne alındığında, deride oynadığı rolün anlaşılmasının hepimiz için yararlı olabileceği açıktır.
- [1]Biliverdin, yeşil bir tetrapirrolik safra pigmentidir ve hem katabolizmasının bir ürünüdür. Morluklarda bazen görülen yeşilimsi bir renkten sorumlu olan pigmenttir.
- [2]Antienflamatuvar, iltihapla savaşan ilaçlar daha doğru bir tanımlama ile, yangı önleyici anlamına gelir.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- Vahşi Komodo Ejderlerinin, Çelik kadar sağlam olan zırhının sırrı çözüldü
- CRISPR tekniği ilk defa mutant kertenkele üretildi
- Bu Demir Kabuklu Salyangoz Tamamen Metalden Oluşuyor… Ve Şu An Nesli Tükenmekte
- Kafa Avcısı Karıncaların Gizemi Sonunda Çözüldü
Editör / Yazar: Muhammed Ragıb ÇALIK