John Milton’un kayıp cennet adlı epik şiir kitabı yayınlanalı 350 yıl oldu bu yüzden kitabın içerisindeki her şeyin açığa çıktığını düşünebiliyoruz fakat hala kitapta binlerce dizenin arasında keşfedilmeyi bekleyen çok şey var.
Massachusetts Tufts Üniversitesi lisans öğrencisi Miranda Phaal, diğer Milton bilgelerinin gözden kaçırdığı ve metnin içinde gizli kalmış bir mesajı açığa vuran ayırt edici bir edebi özellik buldu.

Phaal’ın bulduğu şey akrostiş dediğimiz ardışık satırların ilk harflerinin bir kelimeyi veya ifadeyi hecelemek için, genellikle daha büyük öneme sahip bir şeyi işaret etmek veya altta yatan bir temayı vurgulamak için kullanılan şiirsel bir yoldu.
Dante ve Virgil gibi klasik şairlerinde bu tekniği kullandıkları biliniyor ve hatta birkaçını ‘kayıp cennet’ metnin içerisinde de görmek mümkün. Ancak, Phaal’ın keşfettiği daha önce fark edilmemişti.
Bu akrostiş şiirin dokuzuncu cildinde bulunuyor ve bir kısmında Adem ile Havva’nın tartışmasına yer veriliyor. Satırlar yukardan aşağı okunduğunda baş harfler FFAALL şeklinde oluyor.
Aşağıdan yukarı okunduğunda ise FALL kelimesi (düşmek) çıkıyor.
* From his surmise prov’d false, find peace within,
Favor from Heav’n, our witness from th’event.
And what is Faith, Love, Virtue unassay’d
Alone, without exterior help sustain’d?
Let us not then suspect our happy State
Left so imperfect by the Maker wise
As not secure to single or combin’d.
Frail is our happiness, if this be so *
*Yanıldığı kanıtlanan tahmininin içinde huzur buldu
Onlardan gelen tanığımız, cennetten gelen iyilik
Ve söylenmeyen inanç, aşk, erdem nedir?
Yalnız başına kimseden yardım almadan mı yaptı?
O zaman mutlu halimize şükredelim
Yapıcı bilge bizi çok eksik bıraktı
Ne tekken ne de beraberken güvendeyiz
Eğer öyleyse narinlik bizim mutluluğumuzdur*
Phaal bunu aşağı doğru okunduğunda iki insanın (Adem ve Havva) düşüşünü, yukarı doğru okunduğunda ise üçüncü kişi olarak şeytanın düşüşüyle bağdaştırıyor ve şeytanın Adem ve Havva’yı cezbedişini veya gururun üçünü de nasıl cezbettiğini gösterdiği yönünde yorumluyor.
Phaal yazısında şöyle diyor: Nihayetinde, akrostiş tüm şiiri özüne döndürür; üç birlik düşer, iki cennet kaybolur.

Ayrıca, bilinen birçok akrostiş gibi hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığına dikkat çekerek onu gösteren açık metnin tam tersine işaret ettiğini de söylüyor. Kayıp cennet yayınlandıktan uzun süre sonra keşfedilen ilk akrostiş bu değil. Örneğin, SATAN (ŞEYTAN) isimli akrostiş keşfedilmeyi bekleyenler arasındaydı ve 1977 yılında keşfedildi.
SATAN isimli akrostiş de tıpkı yeni keşfedilmiş olan akrostiş gibi, okuyucuyu olmak üzere olan şey hakkında uyarıyor. (Kötünün ve kötülüğün görünüş olarak dost gözüken iblisin içinde gizlenmesi gibi). Ve bu da bizlere mükemmel bir şiirin yüzyıllar sonra bile bizleri şaşırtabileceğini gösteriyor.
Tuft Üniversitesi İngiliz Edebiyatı Profesörü ve Phaal’ın öğretmenlerinden biri olan John Flyerbunun tıpkı diğer önemli akrostişler gibi gücünü gösterdiğini ve fiziksel ve ahlaki boyutlarıyla olabilecek yakın bir düşüşün görsel belirteçlerini sunduğunu söylüyor.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
- ‘Modern insan, 200 bin yıl önce tek bir çiftten türedi’ diyen araştırma, bilim dünyasını karıştırdı
- Modern İnsanın Evrimleşmesi Doğu Asya’da Mı Gerçekleşti?
- Modern Tıp Olmadan da İleri Yaşlara Ulaşabilir Miyiz?
Çeviri: Hacer Sezgin