Bir zamanlar, astronomlara göre büyük gezegen Jüpiter, etkileyici bir toz halkası tarafından yörüngeye oturmuştu. Şimdi ise bu toz halkasının hiçbir kısmı mevcut değil, uzun zaman önce gezegenin Galilean uydularına karışmış durumdalar.
Ancak bu uydu oluşumlu diskler, diğer yıldız sistemlerinin gezegenlerinde bulunmuş olmalılar ve ilk kez buna dair bir kanıtımız var. Çünkü astronomlar bir tane gözlemlediler ve kanıtlayabilecek fotoğraflara bile sahipler.

Söz konusu gezegen PDS 70 c olarak adlandırılmakta. Bu gezegen, Jüpiter büyüklüğünde olan iki gezegenden sadece biri ve Dünya’dan yaklaşık 370 ışık yılı uzaklıkta bulunan, düşük kütleli genç bir yıldızın yörüngesinde dönmekte.
Yapılan gözlemler, hala oluşma aşamasında olan gezegenin etrafında bir toz yığını bulunduğunu ortaya çıkardı. Bu gezegen, yıldızının 5.31 milyar kilometre uzağında dönmekte.
Astronomlara göre bu toz yığını, bir gezegen çemberi nden başka bir şey değil. Tıpkı genç yıldızların etrafındaki gezegen öncesi çemberlerinin birleşerek gezegenlere dönüşmesi gibi bu gezegen çemberi de sonunda uydulara dönüşecek.
Rice Üniversitesinde astronom olan Andrea Isella:
“İlk kez, bir gezegen çemberi ni kesin olarak ortaya çıkaran işaretleri gördük. Bu işaretler, gezegen oluşumuna dair teorilerimizi destekleyebilmemizde bize oldukça yardımcı olacak. Gözlemlerimizi yüksek çözünürlüklü görsellerle karşılaştırdığımızda, bu karmaşık toz yığının gezegen oluşturan halkalar olduğunu açıkça görebiliyoruz. Böylesine bir şey ilk kez kesin olarak gözlemlenebildi.”
Bu halkalar, Satürn ‘ün etrafındaki halkalardan oldukça farklı. Satürn’ün halkaları buzdan, tozdan ve taşlardan oluşuyor. Ayrıca bir şekilde gezegenin etrafından ayrılmış olan kuyrukluyıldızların, asteroidlerin ve belki de uyduların kalıntılarından oluşmuş olduğu düşünülüyor.
Özleri oluştuktan sonra gelen yığılma aşamalarının yıldızların ve gezegenlerin oluşma aşamalarına oldukça benzediği düşünülüyor. Bu aşamada maddeler bir disk şeklinde yapının etrafına toplanıyor ve objenin üstüne düşerek kütlesini artırıyor. Yıldız oluşumaşamasından geriye kalmış olan maddeler ise gezegenleri oluşturuyor.
Yani PDS 70 c’nin etrafındaki halkaların bir yığılma aşamasından kaynaklı olduğu düşünülüyor.Objenin etrafında bulunan kızılötesi ve hidrojen bantlarının içindeki parlaklık, bu toz yığınının içinde yalnızca bir gezegen olmadığının, bu yığının son bir büyüme hamlesinden de geçmekte olduğunun bir göstergesi.

Daha önce de bahsettiğimiz iki gezegenden bir diğeri isePDS 70 b. Bu gezegen ise yıldızının 3.22 milyar kilometre uzaklığında olan bir yörüngede bulunmakta. Sinyallerin çok zayıf olması nedeniyle astronomlar çok emin olmasalar da bu gezegenin de etrafında, diğerine nazaran daha zayıf olan, bir halka olduğunu düşünüyorlar.
Ayrıca PDS 70 b’den çok da uzak olmayan bir mesafede gezegeni, tıpkı bir kuyruklu yıldızın kuyruğu gibi takip eden bir toz yığını da mevcut.
Isella:
“Bunun ne olduğu ve gezegen sistemi için ne ifade ettiği henüz bilinmiyor. Söyleyebileceğimiz tek şey, bu yığın söz konusu gezegenden, bağımsız bir yapı olabilecek kadar uzakta.”
Bu oldukça gizemli bir sistem ve bize çok fazla şey öğretebilir. Bu bulguların bize güneş sistemi dışında bulunan ilk uyduları göstermesi pek mümkün görünmüyor.
Çünkü bu oluşum çoğu insanın yaşam süresinden çok daha uzun bir sürede gerçekleşiyor. Ancak ilk gezegen çemberi nin keşfiyle gezegen oluşumu aşamasını anlayabilmeye birkaç adım daha yaklaşmış durumdayız.
Editör / Yazar: Handenur ŞAHİN
Yorumlar 1