İran ordusunun kuantum işlemci ürettiğini iddia etmesi, İran medyasında tartışmalara sebep oldu.
Söz konusu cihaz, Noshahr İmam Humeyni Denizcilik Üniversitesi’nde kuantum işleme ile ilgili gerçekleştirilen bir toplantı esnasında “kuantum işleme algoritmasının ilk ürünü” şeklinde tanıtıldı.
Tuğamiral Habibullah Sayyari, ülkenin modern teknolojilerdeki ilerlemeleri hakkında yaptığı konuşmanın ardından cihazı sundu.
Kuantum ve plazma teknolojilerinin geleceğin savaşlarında öncülük eden alanlar olduğunu belirterek, “Gelecekteki tehditlerle başa çıkabilmek için yeni ve devrim niteliğindeki teknolojilere önem vermek gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Tartışmalar, insanların aynı işlemcinin fotoğrafını paylaşmasıyla ortaya çıktı. Sergilenen işlemcinin aslında Digilent isimli Amerikan bir şirketin 600 dolarlık ucuz bir geliştirme kartı olduğu anlaşıldı.
Ordunun başarısı olarak gösterilen panoda marka ve modelin adı ( ZedBoard Zynq-7000 ARM/FPGA SoC Development Board) net bir şekilde görülebiliyordu.
Devletin sergilediği cihazın açıklamasında, cihazın kuantum algoritması kullanarak gemileri tespit ettiği ve aldatmacaları önlediği belirtiliyordu. Ancak aslında cihazda kuantum devresi veya işlemci gibi hiçbir kuantum bileşeni bulunmuyordu. Bu nedenle bu cihazın kuantum algoritması kullanması mümkün değildi.
Toplantıdan birkaç gün sonra İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney, “Yapay zeka, kuantum ve internet alanlarında 40 yıl önceki araçlarla çalışmak imkansızdır. Araçlar zamanın gerekliliklerine uygun olmalıdır.” dedi.
Peki bu konu neden alay konusu haline geldi?
Çünkü modern teknoloji, İslam Cumhuriyeti yöneticileri için sadece bir propaganda aracına dönüştü. Örneğin İran Atom Enerjisi Kurumu’nun eski başkanı Ali Ekber Salehi’nin 2021 yılında İran’ın ilk kuantum fiziği laboratuvarını açmasına ve “Atom Enerjisi Kurumu teknoloji ve dünyadaki bilimsel gelişmeleri takip etmek ve yüksek teknoloji ürünlerine öncelik tanımakla yükümlüdür” açıklamasına rağmen konuyla ilgili neredeyse hiçbir somut gelişme sağlayamaması gibi.
Ya da İran’ın iddia ettiği “hipersonik füzesi” ve İslam Devrimi Muhafızları Ordusu’nun, 100 metre çevresindeki korona virüsü bulaşmış insanları tespit edebilen bir cihaz icat etmesi ve bunu seri üretime sokacaklarını vaat etmeleri gibi.
Ebrahim Raisi’nin iktidara gelmesiyle bu iddialar gülünç bir seviyeye ulaştı. Bu yılın başlarında bir profesörün, Python yazılım programının geleceği öngörebildiğini söylemesi İran’ı yeniden dalga geçilen bir konu haline getirdi.
Çeviren: Muhittin Semiz
