Glisin, yıldızlarda yaşamın kökenini araştıran astrofizikçilerin favori molekülüdür. Bilim insanları şimdiye glisinin yıldız veya gezegen öncesinde soğuk, karanlık yıldızlararası bulutlarda oluşabileceğini gösterdi. Glisin bir amino asittir. Doğrusu glisin, bir amino asidin en basit örneğidir. Uzaydaki varlığını bu kadar heyecan verici kılan da budur. Glisisinin oluşması gibi karmaşık amino asitler de fazladan moleküler parçalar tutturularak oluşabilir.
Londra Queen Mary Üniversitesi’nden baş yazar Dr. Sergio Loppolo‘ya göre, prensipçe aynı mekanizma izlenerek glisin temeline başka fonksiyonel gruplar eklenebilir. Bu da uzaydaki kara bulutlarda ‘’alanin ve serin’’ gibi diğer amino asitlerin oluşmasını sağlayabilir. Son olarak, bu zenginleştirilmiş organik moleküler örnek, kuyruklu yıldızlar gibi gök cisimlerine eklenir edilir ve dünyamız dahil birçok gezegende olduğu gibi genç gezegenlere de ulaştırılabilir.
NASA’nın 1999’da başlatılan “Stardust” görevi, bir kuyruklu yıldızın örneğini Dünya’ya getiren ilk görevdi.
“Wild 2” adlı kuyruklu yıldızından alınan örneklerle uzaydaki ilk glisin molekülleri toplandı. ESA’nın “Rosetta görevi, 67P / Churyumov-Gerasimenko kuyruklu yıldızının yörüngesinde dolandı. Ve bir kısım glisini de püskülünde buldu. Güneş sistemindeki kuyruklu yıldızlar Güneş’ten ve gezegenlerden hemen önce oluştuğu için bu bulgular glisinin UV ışığı ile taşınan bir miktar dış enerjiye ihtiyaç duyduğu varsayılarak herhangi bir yıldız oluşmadan önce yıldızlararası bir bulutta oluşacağını gösterdi.
Ancak yakın zamanda uluslararası bir bilim ekibi dış enerji olmadan yani karanlık kimya ile glisinin oluşabileceğini kanıtladı. Dr. Loppolo, karanlık kimyanın enerjik radyasyona ihtiyaç duymadığını da açıklamaktadır. Ekip, laboratuvarda 10-20 Kelvin buzul sıcaklıkları ve farklı buz türlerinin ince katmanlarıyla kaplı toz parçacıkları ile bir yıldızlararası bulutun koşullarını yarattı. İlk başta 67P kuyruklu yıldızında da glisinin öncüsü olan metilamin oluşturuldu. Ekip, bir sonraki adımda ise glisinin yalnıza su-buz varlığında oluştuğunu gösterdi.
Leiden Gözlemevi astrofizik laboratuvarı direktörü Prof. Harold Linnartz’a göre bu çalışmanın getirdiği önemli sonuç yaşamın yapı taşları olan moleküllerin, yıldız ve gezegen oluşumunun başlamasından çok önce bir aşamada oluştuğudur. Yıldız evriminde bu kadar erken bir glisin oluşumu, bu amino asidin uzayda daha yaygın bir şekilde bulunabileceği ve nihayetinde kuyruklu yıldızlar ve gezegenimsiler dahil edilmeden önce buz kütlesinde korunabileceği anlamına gelir.