gözyaşı ve ağlama

Gözyaşı ve Ağlama Hakkında 10 Büyüleyici Gerçek Bilgi

Suna Kırgız
Okuma süresi 12 Dakika
Gözyaşı ve Ağlama Hakkında 10 Büyüleyici Gerçek Bilgi

Gözyaşı ve Ağlama: Ağlama eylemi sadece mendilleri mahvetmekten ibaret değildir. Araştırmacılar ağlamanın önemli bir evrimsel amaca hizmet edebileceğini, gözyaşlarının başkalarına kimyasal sinyaller gönderebileceğini ve tuzlu globüllerin elektrik üretebileceğini keşfetti.

Biraz düşünürsek ağlama konusunda birkaç farklı gizeme ulaşabiliriz. Örnek olarak bazı insanların uçakta ağlayan birini gördüklerinde gözleri dolabiliyor. Keza bazı insanlar vücutlarından farklı sıvılar atarken ağlayabiliyor.

Bu alanda gözlemlenen durumlar çarpıcı birer örnek olarak kayda geçiriliyor. Birikmiş gözyaşlarının beklenmedik güzelliği bize insan ağlamasının yapısı hakkında hem tuhaf hem de bilimsel olarak değerli veriler sunuyor.

10 – Ağlama Savunmasızlık İşareti

Gözyaşı ve Ağlama Hakkında 10 Büyüleyici Gerçek Bilgi

Kimse neden ağladığımızı bilmiyor ama ortada birçok teori var. Açıkçası ağlama eylemini tetikleyen duygusal bir sürü unsur var. Farklı nedenleri düşünürsek diğer zamanlarda gözyaşı toza ve dumana karşı koruma olarak üretiliyor.

2009’da evrimsel bir biyolog olan Oren Hasson’un analizinde hayatta kalma açısından “Ağlama hangi evrimsel yararı sağlar?” diye soruldu ve buna cevaben “İnsanın bu şekilde savunmasızlık gösterdiğini aşikardır” cevabı geldi.

Ağlama gibi fiziksel çaresizliğin belirtileri dış varlıkların sinyallerini tehdit etmiyor. Bu nedenle gözyaşı şiddeti iyi derecede azaltabiliyor. Gözyaşları bazen başkalarında sempati duygusu uyandırır ve koruma açısından bireyin hayatta kalma şansını arttırır.

Buna ek olarak, birlikte ağlayan insanların duygusal bağlarının güçlendiği gözlenmiştir. Hasson, bunun yalnızca belirli durumlarda etkili olabileceğini belirtti. Açıkçası patronun önünde hüngür hüngür ağlamak sempatik bir maaş artışına yol açmayacaktır.

9 – Neden Mutluluktan Ağlarız?

Ağlama çoğunlukla üzüntü gibi olumsuz duygularla ilişkili bir eylemdir. Ancak insanlar düğünlerde ve hatta Olimpiyat altın madalyasını kazandıklarında bile ağlarlar. Görünen o ki, beyin ağlama konusunda sadece olumsuz duygulara göre işlemde bulunmuyor.

Gözyaşının üretime geçtiği noktanın adı hipotalamustur. Badem büyüklüğünde bir bölge olan hipotalamus, sadece ezici bir duygu dürtüsü olduğunda tepki veriyor. Günümüzde hala gözyaşı arkasındaki stres veya sevinç tespit edilememektedir. Her iki durumda da duygusal kayıt yeri olan amigdala ‘dan gelen güçlü sinyallerin sonucu bu tepkinin oluştuğu biliniyor.

Hipotalamus sinyali algıladığında otonom sinir sistemini aktif eder. Buna örnek verecek olursak ödülü kazanan adam ile yarışı kaybeden adam farklı nedenlerden dolayı ağlarlar. Ancak ne tesadüftür ki bu kişilerin beyinlerindeki dominolar aynı sırayla devrilir. Ağlama işlemi aynı sırayla olur.

8 – Soğanların Gözyaşımızla Alıp Veremediği Nedir?

Bazı insanlar soğan doğramaktan hoşlanır. Bazıları ise bu işlemi tam bir eziyet olarak görür. Bu kötü sebze gözleri çokça yaşarttığı gibi göz kapaklarımızı da istemsizce kapattırır. Peki bunun sebebi nedir? Soğan neden gözlerimizi yaşartıyor? Cevap biraz komik gelebilir.

Aslında soğanlar kendilerini koruyorlar. Soğanlarda kesmenin yol açtığı hasarı engellemek veya hangi hayvan soğanı yemeye çalışıyorsa onu uzaklaştırmak için tasarlanmış bir kimyasal savunma sistemi vardır. Bu kimyasala propanthial s-oksit denir.

Koruyucu kimyasal soğanın hasarlı hücrelerinde ortaya çıkar, sonrasında buharlaşarak gökyüzüne doğru süzülür. Göze çarpan bileşik burada bulunan koruyucu suda çözünür ve sülfenik aside dönüşür. Bu gözyaşı bezini tahriş eder ve ünlü “gözlerim yanıyor” hissine neden olur.

Neyse ki bu asit gözlerimize zarar vermek için yeterli değildir. Soğanların hepsi aynı asitlik derecesine sahip değildirler tabi. Her ne kadar bunun nedeni belirsizliğini sürdürse de bunun tahmini nedeni yeryüzünde yetişen soğanların soğurduğu minerallerle alakalı olabilir.

7 – Virgin Atlantic Havayolları Anketi

Gözyaşı ve Ağlama Hakkında 10 Büyüleyici Gerçek Bilgi

Virgin Atlantic, 2011 yılında yaptığı anketin sonuçlarını insanlarla paylaştı. Sonuçlara göre insanlar uçarken yüksek duygu bunalımına giriyorlar ve yolculuk boyunca ağlama krizlerine yakalanabiliyorlar. Erkek gönüllülerin yaklaşık yüzde 41’i uçaktayken gizlice battaniyenin altında ağladıklarını itiraf etti.

Bazı örnekleri açıklayabilsekte metal bir tüpte yerden metrelerce yüksekte bulunmanın, neden ağlamaya sebep olduğunu ortaya koyan ciddi bir bilimsel çalışma yoktur. Gökyüzünde binlerce fit yukarıda basınç içerisinde olmak herkesin sinirlerini rahatsız edebilir.

Diğer unsurlar arasında sevdiklerinizin kaybolması, yanlış duygular üremesi ve içki içilmesi durumlarında sıkıntı olabilir.

Bazen uçmak hafif derece oksijen yoksunluğuna da yol açar. Bu da karar ve düşünce mekanizmasında bulanık bir hal oluşturur. Havaalanı kuralları ve trafik uçuş öncesi yolcularda stresi arttırıyor. Virgin Atlantic buna bir çare bulamadı ancak yolculara yönelik uçuş öncesi konuşmalarında dikkat edilmesi gereken önemli şeyler arasında “duygusal zorluklara” da yer verdi.

6 – Gözyaşları Elektrik Üretebilir Mi ?

Gözyaşları Elektrik Üretebilir Mi ?

Lizozim, insan gözyaşlarında, yumurta beyazlarında, tükürükte ve memelilerin sütünde bulunan bir enzimdir. Gözyaşı kristalize edildiğinde piezoelektrik potansiyeli gösterir. Bu enerji, baskı altındaki bazı maddeler tarafından üretilir. Buna örnek kuvars kristalidir.

2017’de bilim insanları, lizozimin gerçekten elektrik üretip üretmediğini test etmek için ilk girişimi yaptılar. Sonuç olarak potansiyele sahip olmakla gerçek bir akım oluşturmak bambaşka şeylerdi.
Protein, mekanik kuvvete maruz kalan filmler üzerine sürüldü. Okumalar kaydedildiğinde, sonuçlar enzimin kuvars ile aynı güce sahip olduğunu gösterdi.

Lizozim, biyolojik ve toksik olmamanın daha heyecan verici bir yararına vurgu yapıyor. Bu özellikle antibakteriyel ve elektroaktif kaplamalara ihtiyaç duyan implantlarla, biyomedikal alanda avantajlar vaat ediyor. Lizozim ileride insan vücudundaki cihazları bile güçlendirebilir.

5 – Duşta Yaşanan Ağlama Seansları

Duş ağlaması denen şey insanların biriktirdiği duygu yükünün duşta patlama noktasına gelmesiyle olur. Buradaki “ağlama yerinin” kişiler için tatmin edici olduğu söyleniyor. Araştırmacılar bu konuda çalışmanın zor bir durum olduğunu kabul ediyorlar. Herhangi birisi, birinin gerçek bir duş sırasındaki doğal ağlamasını kolay kolay gözlem getiremez.

Cevap, mantık ve sosyal psikolojinin bir karışımı olabilir. Çoğu yetişkin kimse halka açık yerlerde ağlamayı sevmez. Duş alırken yalnız olan ve rahatlayan kişi bazen kendini bırakıp ağlamaya başlayabiliyor. Söylemeye gerek yok ama gözyaşlarının perdesi su sesidir. Banyo, konfor ve mahremiyet arayanlar için en iyi seçimdir.

Geniş kapsamlı bir çalışmada, halkın gözden uzak bir ağlama ihtiyacı olduğu gerçeği orataya çıktı. Psikolog Lauren Bylsma, 35 ülkeden gelen, 5.096 kişiyi içeren  anket cevaplarını analiz etti. Bir kişi ağlama konusunda hat safhaya geldiğinde: katılımcıların yaklaşık yüzde 62’sinin eve varana kadar beklediklerini, yüzde 35’inin ise onları görecek kimse olmadığında ağladıkları sonucuna ulaştı.

4 – Gözyaşlarımız Eşsizdir

Gözyaşlarımız Eşsizdir

İlk bakışta gözyaşları aynı gibi görünür. Yerçekimi etkisiyle alt kısmı biraz daha kalın, üst kısmı ise lekeli,renksiz olan kabarcıklardır. Ancak gözyaşlarının hepsi aynı değildir. Üç türü vardır: Refleks, bazal ve duygusal gözyaşı. Bu türler arasındaki farklar bir antikor, yağ ve enzim kokteylidir.

Gözyaşlarının gerçek benzersizliği mikroskop altında görülebilir.

Hollandalı sanatçı Maurice Mikkers, 2015 ‘te arkadaşlarını ağlamaya davet etti. Bir fana doğru bakarak, acı biberleri kırarak, soğan keserek veya duygusallaşarak gözyaşı dökerlerdi. Mikkers, damlaları bir mikropipet ile yakaladı. Slayt üzerine yerleştirdi ve kristalleşmelerini sağladı.

Mikkers bunu ilk kez yaptıklarında gözyaşlarını fotoğrafladı. Örnekler beklenmedik bir şekilde kar taneleri gibi davrandılar. Her biri yaprak tarzındaki haçlara benzeyen güzel karmaşık tasarımlarla doluydu. Aynı uyarıcılar kullanıldığında bile gözyaşlarının oluşum aşamasında bireysel karakter gözlemlendi.

3 – Diyabet Testinde Gözyaşı Kullanımı

Diyabet Testinde Gözyaşı Kullanımı

Günümüzde şeker hastalarının kendi başlarına uyguladıkları parmak testinin (fingerprick) ilkelliği doğrulanabilir. Bilim insanları yıllardır glikoz testi için daha iyi ve kolay bir yol aradılar.

İlgili: Diyabet listesi, Diyabet İçin Uygun ve Uygun Olmayan Yiyecekler

2018 yılında Güney Koreli araştırmacılar doğru yönde inovaktif bir adım attı. Gözlere zarar vermeden glikoz seviyesini izleyen özel bir kontakt lensi tavşanlarda test ettiler. Gerçek zamanlı takipte glikoz seviyesi yükseldiğinde lenste yanıp sönen yeşil LED’e uyarı gidiyordu.

İlgili: Şeker hastalığı belirtisi ve Şeker Hastalığı Türleri Hakkında Genel Bilgiler

Deneyde kullanılan cihaz yumuşak ve esnekti. Deneyde glikoz seviyesini test etmek için kan yerine gözyaşı kullanıldı. Ayrıca sistemin anten, doğrultucu ve çok sayıda süper kablonun birleşiminden oluşmasına rağmen kullanımı rahattı ve kullanıcıların görüşünü engellemedi. Tüm parçalar merceğin kalınlığının yüzde biri kadardı ve dış çepere yerleştirilmişti.

LED’in açık veya kapalı olup olmadığını görmek için kişinin aynaya bakması yeterliydi. Ancak hala cihaz üzerinde parmak izleri kalıyor. Cihaz henüz piyasaya açık durumda değil ancak araştırmacıların kısa süreli AR-GE çalışmaları sonucu proje piyasaya sürülecek.

2 – Tuvalette Ağlayanlar

Tuvalette Ağlayanlar

İngiliz doktorlar 2009 yılında yaptıkları bir muayene sonucu gizemli bir sendromdan haberdar oldular. Muayene olan küçük kızın idrar örneği gözyaşı yapısına benzer örnekler içeriyordu. Ayrıca örnek verilirken çocuğun yüzünde boş bir ifade vardı ve çenesi gevşetti. Gayet rahat ve sağlıklı görünüyordu.

Doktorlar benzeri görülmemiş vaka hakkında daha fazla bilgi edinmek için tıbbi literatürü taradı ve başka bir örnek hasta buldular. 1932’de adamın biri tuvalet ihtiyacını gidermeye çalışırken hep ağladığını söylemiş.  Çevrimiçi yapılan testlerde en az 35 kişinin bu durumu yaşadığı da ortaya çıktı. İşin garibi şudur ki bunlardan hiçbiri tıbbi yardım almaya ihtiyaç duymamış.

“1932 vakası” olarak adlandırılan hastanın sinirleri atropin ile başarılı bir şekilde tedavi edildi. Doktorlar, hastanın felçli olarak adlandırılan hasarlı sinirlerin yeniden büyüdüğünü ve gözyaşı beziyle yanlış bir birleşme yaşadığını keşfetti. Örnek vermek gerekirse, bu tür insanlar yemek yediğinde bile ağlayabilen insanlardır.

Başka bir sinir bozukluğunun idrar yaparken ağlamaya neden olması da olasıdır. Başka bir olasılık, durumun beyinde ortaya çıkmasıdır. Hem gözyaşı üretimi hem de işemek “pons” adı verilen aynı sinir bölgesi tarafından kontrol edilmektedir. Bu durumda ikisinin aynı anda tetiklenmesi gayet olasıdır. 

1 – Gözyaşı ile Kimyasal İletişim

gözyaşı ve ağlama
Gözyaşı ile Kimyasal İletişim

2011’de araştırmacılar bir proje için kolayca ağlayabilen birkaç kadın buldu. Araştırmada kadın gözyaşlarını erkeklere koklatmak istediler. Araştırmacılar kadınların gözyaşlarını topladıktan sonra (sıvı,tuzlu su da kokan) iki farklı cinse ait örnekleri erkeklere verdiler. İki örnek arasındaki farkı da söylemediler.

Kadınlardan alınan örneklerin erkek deneklerde libido ve testosteronu düşürdüğü görüldü. Bu da kadınların ağladığını görmemiş olmalarına rağmen deneklerin duruma aynı tepkiyi verdiğini ortaya koymuştur. Yani sonuç olarak insanların gözyaşlarıyla kimyasal olarak iletişim kurduklarının ilk kanıtı elde edilmiştir.

Asker kocası yurtdışı görevinden döndüğünde ağlayan kadın ile kocası romantik davranışlarda bulunduğu zaman ağlayan bir kadın iki durumda da farklı duygusal mesajını rahatlıkla karşı tarafa iletebiliyor. Bu örneklerdeki gibi ansızın gelen belirsiz gözyaşları güçlü kimyasal ileti karşıya taşır.
İlginç bir şekilde son dönemde yapılan bir araştırmada iç karartıcı bir video izleyen erkeklerin gözyaşlarını koklayan erkek deneklerde testosteron ve cinsel uyarılma konusunda bir düşüş yaşandığı gözlendi.

Bunlar da ilginizi çekebilir:

Neden Gözünüzde Çok Fazla Bakteri Yaşıyor?
Canınız birşey çektiğinde vücudunuza ne olur? Bu konuda bilim ne diyor?
Gözümüz Akıl Sağlığımıza İlişkin Bilgi Veriyor

Editör / Yazar: O. Can CANİKLİ

Kaynak: https://listverse.com/2019/07/29/10-fascinating-facts-about-crying-and-tears/

https://screeble.com/2017/01/8-interesting-facts-crying-tears/

https://www.medbroadcast.com/channel/mental-health/depression/sob-story-10-facts-about-crying-and-tears

Bu makaleyi paylaş
Suna Kırgız, beslenme ve diyetetik alanında uzman bir diyetisyendir. Sağlıklı yaşam ve dengeli beslenme konularında kişiye özel çözümler sunarak, danışanlarının yaşam kalitelerini artırmayı hedefler. Diyabet, kalp hastalıkları ve obezite gibi sağlık koşullarına yönelik beslenme programları oluşturma konusundaki derin bilgisi ile, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerini teşvik etmektedir.
Yorum Yap

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir