İlkim değişikliği tüm dünya pek sözlendirilmeyen bir yıkıma sebep olmaya devam ederken, birçok kişi, Dünya’nın iklimini yapay olarak değiştirme işlemi olan, jeomühendislik fikrini her zamankinden daha çok ciddiye almaya başladı.
Bazıları, güneş jeomühendisliği olarak bilinen, atmosfere küçük ve havada asılı duran partiküller püskürtülmesi yöntemi Güneşi azaltacağı ve Dünyayı serinleteceğinden ilkim krizi için uygulanabilir bir çözüm olduğuna inanırken, buna karşı çıkan birçok muhalif de var.
Uygulanması ölümcül tehlikelere yol açabilir
Bu nedenle 60’dan fazla bilim insanı ve politika uzmanı bir açık mektup imzalayarak, hükümetleri, güneş jeomühendisliğini yasaklamaya çağırdı. Solar jeomühendislik uygulanmasının dünyanın büyük kısmında çok geniş kitleleri etkileyecek olumsuz sonuçları olacağını iddia ediyorlar.
“Güneş jeomühendisliğine karşı, özellikle gezegen çapında bir güneş jeomühendisliği yapabilmek için global dahiliyet olmadığından karşı çıkıyoruz ve halihazırdaki uluslararası siyasal sisteme uygun davranın” ifadesi yer alan mektup, WIREs Climate Change dergisinde yayınlandı.
“Dolayısı ile hükümetleri ve Birleşmiş Milletleri, solar jeomühendislik teknolojilerindeki gelişmeleri hızlı ve etkili bir biçimde politik kontrolleri altına almaya çağırıyoruz.” diye eklendi.

Mektupta, güneş bloklama tekniklerinin kullanılması halinde yaşanabilecek birçok istenmeyen durum belirtildi. Mektuba imza atan yazarlar, solar jeomühendisliğin hala araştırma aşamasında bir konu olduğunu ve uygulanmasının ölümcül tehlikeler oluşturabileceğine inanıyorlar.
Mektupta “Etkilerinin bölgelere göre değişiklik göstermesi muhtemel ve yapay soğuma bazı bölgeleri diğerlerine nazaran daha çok etkileyecek.” denmekte. “Ayrıca, bölgesel hava normalleri, tarım ve gıda temel ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin etkilerinin neler olacağı konusunda belirsizlikler var.”
Adil ve Eşit Yürütebilmek Neredeyse İmkansız !

Yazarlar aynı zamanda, solar jeomühendislik bütün dünyayı etkileyeceği için, adil ve eşit olarak yürütülebilmesinin neredeyse imkansız olduğuna inanıyorlar. “Global yoksulluğun çevredeki en ufak bir değişime karşı aşırı derecede duyarlı ve kırılgan” olduğunu ve solar mühendisliğin gerçekleşmesi halinde büyük risk altında olacağını ekliyorlar.
Toparlayacak olursak, oldukça ikna edici bir argüman – ve dünya liderlerinin iklim değişikliğinin etkileri ile mücadele çabaları sırasında en ön sıralarda yerini alacağına şüphe yok.
Şimdilik sadece uçuk bir milyarderin çıkıp bu işi de kendi eline almamasını ve gezegeni Neal Stephenson’un “Termination Shock” kitabındaki gibi kendince jeomühendislik yapmamasını umalım.