Amerikan Kalp Derneği’nin en önemli dergisi Circulation’da yayımlanan yeni araştırmaya göre, sağlıklı uyku düzenine sahip bireyler sağlıksız uyku düzenine sahip bireylerden 42% daha az kalp yetmezliği riski ile baş başadır.
7-8 saat uyumak ,sabah kalkmak ve ağır uykusuzluk çekmemek ,horlamamak ya da gündüz vakitlerinde aşırı uyku halinde olmamak sağlıklı uyku düzenini oluşturur. Kalp yetmezliğinden 26 milyondan fazla kişi müzdariptir ve uyku problemlerinin kalp yetmezliğinin gelişmesinde etkili olabileceği kanıtlarla belirlendi.
Bu çalışma, sağlıklı uyku düzeni ve kalp yetmezliği arasındaki ilişkiyi (37-73 yaş aralığındaki 408,802 katılımcının bilgilerini) inceledi. Kalp yetmezliği oranları 1 nisan 2019’a kadar toplandı. Araştırmacılar ortalama 10 yıl içinde 5,221 kalp yetmezliği verisini kaydetti.
Araştırmacılar uyku kalitesi ve düzenini analiz ettiler.
Uyku kalitesi incelenirken süre, uykusuzluk problemi (insomnia),horlama ve bireyin gündüz ya da gece uyanık olması, gün boyu uykulu olup olmadığı gibi özellikler incelendi. New Orleans’taki Tulane Üniversitesi’ndeki Epidemiyoloji Profesörü, Obezite Araştırma Merkezi direktörü ve yazarı Lu Qi, elde edilen sağlıklı uyku puanının bu beş davranışa göre belirlendiğini ve bulguların, genel uyku düzenini iyileştirmenin kalp yetmezliğini önlemedeki önemini vurguladığını dile getirdi.
Anketler aracılığıyla uyku davranışları verileri toplandı.
Günde 7 saatten az, 7 ile 8 saat, günde 9 saat ve daha fazla olmak üzere uyku süresi 3 gruba ayrıldı. Diyabet, hipertansiyon, ilaç kullanımı, genetik çeşitlilik ve diğer değişkenler de ayarlandıktan sonra, en sağlıklı uyku düzenine sahip katılımcıların, sağlıksız uyku düzenine sahip kişilere kıyasla kalp yetmezliğinde % 42 daha az riske sahip oldukları gözlendi.
Ayrıca kalp yetmezliği riskinin erken kalkanlarda %8 ,7-8 saat uyuyanlarda %12,uykusuzluk yaşamayanlarda %17 ve gündüz uyku hali olmayanlarda ise %34 daha az olduğu bağımsız olarak bulundu.
Katılımcıların uyku davranışları kendilerince bildirildi ancak davranışlardaki değişkenler takip edilemedi. Araştırmacılar ,ölçülmeyen ve bilinmeyen ayarlamaların da bulguları etkilemiş olabileceğini belirtti. Qi ,çalışmanın yeniliği,ileriye dönük tasarımı ve geniş örnek sahası ile güçlü olduğunu da belirtti.
Ayşe nur Esen