Çankırı’da bulunan bir fosil, insanın atasının nerede ortaya çıktığına dair yeni bir hipotez sunuyor. Anadoluvius turkae adlı bu fosil, Afrika’da değil, Avrupa-Akdeniz bölgesinde evrimleştiğini gösteriyor. Bu makalede, bu fosilin keşif hikayesini, özelliklerini ve insanlık tarihi açısından önemini anlatacağız.
Çankırı’da bulunan fosiller, insanlık tarihinin en önemli buluşlarından birine imza attı. Nature dergisinde yayınlanan bir makaleye göre, insanın atası Afrika’da değil, Anadolu’da yaşamış.

Çorakyerler Fosil Yatağı’nın Keşif Hikayesi
Çankırı’daki Çorakyerler Fosil Yatağı, 1970’lerde Türkiye’deki kömür yataklarının araştırılması sırasında tesadüfen ortaya çıkarıldı. Ancak o dönemde çıkarılan fosillerin bir kısmının Almanya’ya götürüldüğü iddia edildi. 1999 yılında ise Prof. Dr. Ayla Sevim Erol başkanlığında yeni bir kazı çalışması başlatıldı. Kazı, 2001 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile resmiyet kazandı ve halen devam etmektedir.
Fosillerin Bilimsel Önemi
Kazı çalışmalarında bugüne kadar 43 farklı türden 4000’in üzerinde fosil bulundu. Bunların arasında en dikkat çekici olanları ise Ouranopithecus turkae ve Anadoluvius turkae adlı iki primat türüdür. Bu iki tür, insanın atasının Afrika’da değil, Anadolu’da ortaya çıktığını gösteriyor. Bu bulgu, insanlık tarihi açısından bilinen hipotezin tam tersi olduğu için büyük önem taşıyor. Ayrıca fosil yatağındaki diğer hayvan türleri de Anadolu’nun zengin biyolojik çeşitliliğine ve jeolojik geçmişine ışık tutuyor.
Anadoluvius turkae, Afrika’dan Çıkış Hipotezini Sarsıyor

Çankırı’da bulunan Anadoluvius turkae fosili, insanın atasının Afrika’da değil, Avrupa ve Akdeniz’de evrimleştiğini gösteriyor. Bu bulgu, bilim dünyasında büyük bir tartışma yaratıyor.
Anadoluvius turkae’nin Özellikleri ve Adlandırılması
Anadoluvius turkae, 2015 yılında Çorakyerler Fosil Yatağı’nda keşfedilen bir insan türüdür. Bu tür, yaklaşık 8,7 milyon yıl önce Miyosen döneminde yaşamıştır. Anadoluvius turkae’nin yüzü ve alnı büyük ölçüde korunmuştur. Bu sayede, anatomik yapısı ve akrabalık ilişkileri daha iyi anlaşılmıştır. Anadoluvius turkae’nin adı, Anadolu’da yaşadığı için Anadolu’dan, Türkiye’de bulunduğu için de Türk’ten türetilmiştir.
Anadoluvius turkae, şimdiye kadar bilinen diğer türlerden farklı özelliklere sahiptir. Yunanistan’da bulunan Ouranopithecus ve Bulgaristan’da bulunan Graecopithecus ile yakın akraba olsa da, onlardan hem görünüş hem de yaşam tarzı olarak ayrılır. Anadoluvius turkae, daha çok insanlara benzeyen bir yüz yapısına sahiptir. Ayrıca, ormanlık alanlarda değil, açık ve kurak bir ortamda yaşamıştır.
Anadoluvius turkae’nin İnsanlık Tarihi Açısından Önemi

Anadoluvius turkae’nin en önemli katkısı, insanın atasının nerede ortaya çıktığına dair yeni bir hipotez sunmasıdır. Geleneksel olarak, insanın atasının Afrika’da evrimleştiği ve daha sonra diğer kıtalara yayıldığı düşünülürdü. Ancak Anadoluvius turkae ve diğer Avrupa-Akdeniz türleri, bu ataların aslında Avrupa-Akdeniz bölgesinde çeşitlenerek daha sonra Afrika’ya göç ettiklerini gösteriyor.
Bu hipotez, insanlık tarihinin büyük bir bölümünün Afrika’da gerçekleştiği fikrini değiştirmiyor. Ancak insanın kökeninin daha karmaşık ve çok yönlü olduğunu ortaya koyuyor. Toronto Üniversitesi’nden paleoantropolog David Begun, bu hipotezin Avrasya’nın insan evrimindeki rolünü abartmamak gerektiğini belirtiyor. Begun’a göre, Miyosen sonlarında türlerin Doğu Akdeniz’den Asya’ya değil, Afrika’ya yayıldıkları daha olasıdır.
Anadoluvius turkae fosili, insanlık tarihi açısından yeni sorular ve yeni araştırma alanları açıyor. Aynı zamanda Anadolu’nun antropolojik açıdan da ne kadar zengin ve özel bir coğrafya olduğunu gösteriyor.
Anadolu, Canlılık Tarihi Açısından Zengin Bir Coğrafya
Anadolu, insanlığın kökeninin atıldığı, tarımın ve yerleşik hayatın başladığı, günümüzde yaşayan birçok canlının köken aldığı ve Asya, Avrupa ve Afrika arasında göç yollarının geçtiği önemli bir coğrafyadır. Anadolu’nun jeolojik tarihi de bu zenginliği yansıtmaktadır. Geç miyosen döneminde (günümüzden 7-10 milyon yıl önce) Anadolu pek çok hayvan türüne ev sahipliği yapmıştır. Bu türlerden bazıları sadece Anadolu’ya özgüdür ve Çorakyerler Fosil Yatağı’nda bulunmuştur.
Çorakyerler Fosil Yatağı’ndan Çıkan Türler

Çorakyerler Fosil Yatağı, Çankırı ilinin merkezinde, Fatih Mahallesi’nde yer alan bir fosil lokalitesidir. Bu lokalite ilk kez 1970 yılında keşfedilmiş ve 1997 yılından beri kazı çalışmaları yapılmaktadır. Lokaliteden bugüne kadar 43 farklı hayvan türüne ait fosiller çıkarılmıştır. Bunlardan en az altısı sadece Çorakyerler’de yaşamış endemik türlerdir. Bu türler şunlardır:
- Ganraia anatolica: Hem cinsi hem de türü yeni olan bu hayvan, keçiden büyük geyikten küçük boynuzlu bir otoburdur. Boynuzları kavisli ve dallanmıştır. Diş yapısı ve çene kemiği özellikleri ile diğer boynuzlu hayvanlardan ayrılır.
- Qurliqnoria chorakensis: Türü yeni olan bu hayvan da boynuzlu bir otoburdur. Ganraia anatolica ile yakın akrabadır. Boynuzları daha düz ve daha az dallanmıştır. Diş yapısı ve çene kemiği özellikleri ile diğer boynuzlu hayvanlardan ayrılır.
- Hystrix kayae: Türü yeni olan bu hayvan, oklu kirpi benzeri bir etoburdur. Vücudunu kaplayan sert kıllar ile kendini korur. Diş yapısı ve kafatası özellikleri ile diğer kirpilerden ayrılır.
- Anadoluvius turkae: Türü yeni olan bu fosil, insanın atasının Avrupa-Akdeniz bölgesinde evrimleştiğini gösteren önemli bir fosildir. Yüzü ve alnı büyük ölçüde korunmuştur. Anatomik yapısı ve yaşam tarzı ile diğer türlerden farklıdır.
Anadoluvius turkae fosili, insanlık tarihi için büyük bir buluş olarak kabul ediliyor. Bu fosil, insanın kökeninin daha karmaşık ve çok yönlü olduğunu ortaya koyuyor. Aynı zamanda Anadolu’nun antropolojik açıdan da ne kadar zengin ve özel bir coğrafya olduğunu gösteriyor. Anadolu, insanlığın kökeninin atıldığı, tarımın ve yerleşik hayatın başladığı, günümüzde yaşayan birçok canlının köken aldığı ve Asya, Avrupa ve Afrika arasında göç yollarının geçtiği önemli bir coğrafyadır.
Bilim adamları bulgularını 23 Ağustos’ta the journal Communications Biology adlı dergide detaylandırdılar. / Kaynak