10 yıl kadar önce, 19 yaşındaki bir kadın İtalya’daki Campania Luigi Vanvitelli Üniversitesi’nde doktorlara danıştı ve onlara tıp alanında diş eti hirsutizmi olarak bilinen nadir bir vaka sağladı.
Doğrudan üst ön dişlerinin arkasındaki yumuşak dokulardan çıkan kirpik benzeri kıllar buldular.
Literatürde yapılan bir araştırmada, 1960’lara kadar uzanan sadece benzer beş vaka daha ortaya çıktı.

Bu durumda, patologlar hızlı bir şekilde potansiyel bir ipucu buldu. Hormon testleri ve ultrasonlar, hormonal dengesizliklere bağlı üreme durumu olan polikistik over sendromu (PCOS) tanısına yol açtı.
İlgili makale: Polikistik Over Sendromuna Neyin Sebep Olduğu Bulundu
Diş eti hirsutizmi
‘Hirsutizm’- veya aşırı saç- bu dengesizliğin ortak bir sonucudur. Ancak bu tür tipik büyüme genellikle vücudun yüz, gövde ve uzuvlar gibi folikülleri besleyen kısımlarıyla sınırlıdır. Bu durumda, kıllar ektopikti, yani olmaması gereken yerde çıkmışlardı. Dolayısıyla, PCOS bir neden olmasa da durumu kesinlikle daha da kötüleştirdi.
Kıllar cerrahi olarak çıkarıldı ve hormon dengesizliğini gidermek için bir oral kontraseptif (ovulasyonu önler) seyrinden sonra hasta normal yaşamına geri döndü. En azından bir süreliğine. Altı yıl sonra hasta kliniğe döndü. Hormonal ilacı bıraktıktan sonra diş eti hirsutizmi geri döndü.
Bu kez tıbbi ekip sadece tüyleri çıkarmakla kalmadı; mikroskop altında daha yakından bakmak için küçük bir doku kesiti aldılar. Diş etlerinin alışılmadık derecede kalınlaşmış dokularına doğru ilerleyen bir saç şaftı (saçların fiziksel olaral follikülde ve deri dışında görünen kısmına “Saç şaftı” denilmektedir) bulmuşlardır.
Bir yıl sonra durumu kötüleşti, ağzının çevresindeki daha fazla bölgeden kıllar çıktı. Her ne kadar kesin olarak söylemek zor olsa da araştırmacılar, ağız içindeki mukozal dokuların, bir embriyo olduğumuzda cildimizi oluşturan dokularla yakından ilişkili olduğu için, saç hücrelerinin teoride nasıl aktive olabileceğini hayal etmek zor değildir.

Dış cildimizin yağ üreten bezlerinin genellikle ağız içinde büyüdüğünü ve Fordyce granülleri adı verilen bir duruma yol açtığını belirtiyorlar. Hastanın o zamandan beri reçete edilen ilaca geri dönüp dönmediği veya dişleri arasında saç büyümesi ile uğraşmaya devam edip etmediği hakkında hiçbir bilgi yok.
Diş anormalliklerinin sağlığını başka şekillerde etkileyip etkilemediği veya hatta rahatsız olup olmadığı da belirsizdir.
En azından tıbbi kayıtlarda bir vaka daha olduğunda, patologlar bir dahaki sefere saç,çıkmaması gereken bir yerde ortaya çıktığında biraz daha hazırlıklı olacaklardır.
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Bu Kadının Kadifemsi Avuç İçi Bir Çeşit Kanser Semptomu Olarak Nitelendirildi
Olağanüstü MRG Çalışması Bazı İnsanların Yarım Beyinle Nasıl Yaşadığını Açıklıyor
Nöroloji Bilimi Tarihindeki En Şaşırtıcı 5 Vaka
Laboratuvar Teknisyeni Kazayla Kendisine Çiçek Hastalığı’na Bağlı Bir Virüs Enjekte Etti
Çeviri: Ülkü Güngör