İsrail’de soyu tükenmiş bir insan türüne ait 1,5 milyon yıllık bir omurga fosili bulunmuş ve bu fosil eski insanların Afrika’dan birden fazla dalga halinde göç etmiş olabileceği fikrini ortaya çıkarmıştır.
Homo sapiens olarak bilinen modern insanlar soy ağacının hayatta kalan tek üyeleri olsalar da, diğer insan türleri de bir zamanlar dünyada dolaşıyordu. Eski bir araştırma gösteriyor ki modern insanların Afrika’dan çıkışları en az 270 bin yıl önce olmuştur. Günümüzde soyu tükenmiş olan insan türleri en az 1,8 milyon önce, son buzul çağını da içeren pleistosenin (2,6 milyon ila 11.700 yıl önce) erken dönemlerinde Afrika’dan Asya’ya göç etmişlerdir.

Bilim insanları eski insanların Afrika’dan tek seferde mi yoksa çoklu dalgalar halinde mi dağıldığını tartışmışlardı. Bugünlerde ise araştırmacılar bilinmeyen bir insan türünden yeni analiz edilen omurlara dayanarak ikinci senaryonun daha olası olduğunu keşfettiler.
İsrail’deki Bar-llan Üniversitesi’nde paleoantropolog ve insan anatomisti olan, çalışmanın başyazarı Alon Barash WordsSideKick a verdiği demeçte, yaklaşık 1,5 milyon yıllık omurun İsrail’deki eski insanların şimdiye kadarki en eski kanıtı olduğunu söylemiştir.
Kemik, Afrika dışındaki en eski ikinci arkeolojik alan olan Ürdün Vadisi’ndeki tarih öncesi Ubeidiya bölgesinde keşfedilmiştir. Bölge, yalnızca Doğu Afrika’daki yerleşim yerlerine benzeyen antik taş eserler değil, aynı zamanda kılıç dişli kediler ve mamutlar gibi soyu tükenmiş türlere ait zengin hayvan kemikleri koleksiyonu da içermektedir.
2018’de, 1966’da Ubeidiya’da ilk olarak ortaya çıkarılan kemikleri yeniden inceledikten sonra bilim insanları, insanları, atalarımızı ve en yakın evrimsel akrabalarımızı içeren bir grup olan hominin’in alt sırtından omur gibi görünen şey keşfetmişlerdir.
Çalışmaya dahil olmayan Wisconsin-Madison Üniversitesi’nden paleoantropolog John Hawks “Bunun gibi eski koleksiyonlardan gelen keşifleri görmek harika.” Diyor. “Bu, arkeologlar her şeyi yaptıklarını düşündüklerinde bile her zaman bulunacak bir şey olduğunu gösteriyor.” Diye de ekliyor.
Araştırmacılar, bulunan omurları, bir zamanlar Ubeidiya bölgesinde yaşayan ayılar, sırtlanlar, su aygırları, gergedanlar, atlar, goriller ve şempanzeler gibi bir dizi hayvanın omurgasıyla karşılaştırmışlar ve sonucunda bulunan kemiğin soyu tükenmiş bir insan türüne ait olduğuna ulaşmışlardır. (Yine de bu tek kemikten, bilinen herhangi bir soyu tükenmiş insan türüne ait olup olmadığını ortaya çıkarmak için yeterli veri bulunmamaktadır.)

Araştırmacılar kemik boyutuna, şekline ve diğer özelliklerine dayanarak kemiğin 6-12 yaşlarında bir çocuğa ait olduğunu tahmin ediyorlar. Bununla birlikte, ölüm anında çocuğun yaklaşık 155 cm boyunda ve 45 ila 50 kilogram ağırlığında yani 11 ila 15 yaşındaki modern insan kadar büyük olacağını da tahmin ediyorlar. Diğer bir deyişle bu çocuğun baş ve omuzlarının, günümüz modern insan çocuklarından daha uzun olacağını söylüyorlar.
Hawk “Çalışma, anatominin küçük bir parçasından eski bir birey hakkında ne kadar bilgi alabileceğimizi gösteriyor.” Diyor. Gürcistan, Dmanisi’de daha önce ortaya çıkarılan 1,8 milyon yıllık insan fosillerine bakara, bu soyu tükenmiş insanların yetişkin olduklarında yaklaşık 145 ila 166 cm boyunda ve 40 ila 50 kilo arasında küçük gövdeli homonininler olduğunu ileri sürülmüştür. Buna karşılık, Ubeidiya omurunu analiz eden bilim insanları, yetişkinlikte bu kişinin 198 santim ve 100 kilo gibi daha yüksek boy ve kiloya ulaşabileceğini öne sürmüşlerdir.
Hawk “Dmanisi homininlerinin vücut boyutları günümüz popülasyonuna bakıldığında oldukça küçüktür. Bu yeni omur gövdesi, Afrika’da aynı zamanlarda görülenlerin bazıları gibi, büyük bir vücut boyutuna işaret ediyor.” Diyor.
Bu bulgular daha önce Dmanisi’de bulunan 1,8 milyon yıllık fosil ile Ubeidiya’da bulunan 1,5 milyon yıllık fosilin iki farklı hominin türüne ait olduğunu göstermektedir. Araştırmacılar, bu nedenle, eski insanların Afrika’dan muhtemelen birden fazla dalgada ayrıldığını söylüyorlar.

“Afrika dışı iki erken pleistosen göç dalgası hakkında rahatlıkla konuşabiliriz.” Diyor Barash.
Dmanisi ve Ubeidiya örnekleri arasındaki diğer farklılıklar da bunların farklı insan gruplarına ait olduğunu gösteriyor. Örneğin, Oldowan olarak bilinen Dmansi’de bulunan taş aletler nispeten basittir ve genellikle başka bir taşla yontulmuş bir veya birkaç yongadan yapılmıştır. Buna karşılık, erken Acheulean olarak bilinen Ubeidiya’da bulunanlar, volkanik kayadan yapılmış el baltaları da dahil olmak üzere daha karmaşıktır.
Ek olarak Dmanisi ve Ubeidiya’da iklimler de farklıydı; Dmanisi savan habitatıyla daha kuruydu, oysa Ubeidiya ormanlık alanlarıyla daha sıcak ve nemliydi. Bu nedenle bilim insanları, farklı insan türlerinin farklı habitatları işgal ettiği ve farklı araçlar ürettiği bu sitelere dayanan bir senaryo hayal edebiliyorlar.
Yine de Ubeidiya fosilinin boyutu çok sıra dışıdır. “Bir hominin olduğunu varsayarsak, akıllara durgunluk veren şey Ubeidiya fosilinin gelişimsel olarak 5 yaşındaki bir fosile benzemesi, ancak tüm fosil homo ve 17 yaşına kadar olan genç insan örneğinden önemli ölçüde daha büyük olmasıdır.”
Şeklinde açıklıyor Kaliforniya’da paleoantropolog olan ve çalışmaya dahil olmayan Marc Mayer. “Aslında Neandertaller veya goriller gibi çok büyük boyutudur. 5 yaşında yetişkin bir goril kadar büyük bir çocuğa sahip olmak sadece vahşi.” Önceki araştırmalar, modern insanların ve Neandertallerin Dmanisi ve Ubeidiya bireylerinden yüz binlerce yıl sonra evrimleştiğini gösteriyor.
Bu omur eski bir insana aitse, fosil bir tür tıbbi bozukluğu olan bir bireye ait olabilir. Mayer bunun bütün türün temsilcisi olarak kullanılmasının çok riskli olabileceğini söylüyor. Hawks, buna ek olarak, Afrika’dan çok sayıda insan yayılımı iddiasını büyük ölçüde bu örneğe dayandırmanın zor olduğunu belirtiyor.

Hawks “Evrimimizde insanların vücut boyutları birçok kez değişmiştir ve bugün hem büyük hem de küçük vücutlu insan popülasyonları binlerce yılda ortaya çıkmıştır, bu da buradaki yüz binlerce yıla kıyasla kısa bir süredir.” Diyor. “Bu yüzden tek bir büyük birey bulmanın Dmanisi malzemesinden farklı bir dağılma anlamına gelmesi gerektiğini düşünmüyorum.”
Yine de Hawks, insanların veya diğer homininlerin Dmanisi’den çok daha önce Avrasya’da bulunmasının muhtemel olduğunu düşündüğünü söylüyor. “Ürdün, Çin ve Pakistan’da daha eski taş alet kanıtlarına sahip gibi görünen birkaç site var.”
Sonuç olarak, Barash, “Ubeidiya’da kazıya devam etmemiz gerekiyor. Kim bilir hangi kemikler keşfedilmeyi bekliyor.” Diyor.
Nisanaz Bingül