İnsanlar hep merak etmiştir ve meraklarının peşinden koşmuştur.. Özellikle de bilim ile uğraşan ve kendini bilime adayan bilim insanları.
En zor olanı ise henüz hiç bilinmeyen bir buluş bulmak ve anlamak. Bunu yapabilen ve tarihi buluşlarıyla değiştiren 18 bilim insanı.
İşte, buluşları ile hayatımızı şekillendiren en önemli bilim insanları:
Leonhard Euler (1707 – 1783)
Euler isviçreli matematikçi ve fizikçidir. Euler’in o kadar fazla buluşu vardır ki bilim insanları bir teori geliştiren meslektaşlarıyla “Euler’ den sonra onu keşfeden ilk kişi” şeklinde şakalaşırlar. Matematikte kullanılan e sabitini (e sayısı) de bulmuştur.
Marie Curie (1867- 1934)
Marie Curie, polonyalı fizikçi ve kimyacıdır. Uranyum ile yaptığı deneyler sırasında radyoaktiviteyi keşfetmiştir ve nobel kimya ödülünü almıştır. Toryumun radyoaktif özelliğini buldu ve radyum elementini ayrıştırdı. Radyoloji biliminin kurucusudur.
Nikola Tesla (1856 – 1943)
Sırp fizikçi ve çok büyük buluşlara imza atmış bilim insanıdır. Önceleri edisonun yanında çalışan Tesla daha sonra ayrılmıştır. Edisonun bulduğu doğru akım (dc) den sonra daha kullanılabilir olan alternatif akımı bulmuştur.
Nikola Tesla, Edison gibi ticari ağırlıklı düşünmüyordu bu yüzden maddi sıkıntılar çekmiştir. Bugün kullandığımız floresan, radar, MR cihazı Nikola Tesla’nın teorileri kaynaklık edinilerek yaratılmış projelerdir. Tesla ilk insan yapımı şimşeği oluşturmuştur.
Bir direğin tepesindeki 1 metre çaplı bakır küreden, 30 metre uzunluğunda, kulakları sağır eden şimşekler çaktı. 40 km uzaklıktaki kasabalarda bile bu gök gürültüsünün işitildiği kaydedilmiştir. 100 milyon Volt değerinde gerilim kullanılıyordu. Ayrıca elektriğin kablosuz aktarımını başarmıştır fakat bu teknoloji günümüzde çok kısa mesafeden yapılabilmektedir.
Isaac Newton (1642 – 1727)
Kafasına düşen elmayla tanıdığımız Newton bugün endüstride ve diğer tüm alanlarda cisimlerin hareketlerini hesaplamamız ve önceden tespit etmemizi sağlayan temel fizik kurallarını bulan ve formülize eden önemli bir bilim insanıdır.
Louis Pasteur (1822 – 1895)
Fransız mikrobiyolog ve kimyagerdir. Kuduz aşısını bulmuştur. Mayalanma olayında ve bulaşıcı hastalıklarda, mikroorganizmaların sorumlu olduğunu kanıtladı. Kendiliğinden türeme teorisini çürüttü.
Otto Hahn (1879 – 1968)
Otto Hahn Alman kimyacı. Radyoaktivite alanında öncü çalışmalar yapmıştır. Önemli bir bilim insanı olan Otto Hahn, 1944 Nobel Kimya Ödülü’nün sahibidir. 1901: Marburg ve Münih de kimya yüksek öğretimini bitirdikten sonra doktor unvanını aldı ve Marburg Üniversitesinde asistanlık yapmaya başladı. Protaktinyum (Pa) elementini bulmuştur.
Richard Stallman
Bilgisayarların bugün bu noktaya gelebilmiş olmasına çok büyük katkıları olan bilgisayar bilimcisi, programcı ve özgür yazılım aktivistidir. Kapitalist sistemin bilgisayar yazılımları içinde en kötü senaryoyu yazmasına engel olmuştur.
Özgür yazılımın temellerini atmış ve Free Software Foundation (Özgür Yazılım Vakfı)’nı kurmuştur. Bu vakıf yazılım tekelleşmelerine ve yazılımların bir kaç zümrenin kapalı olarak kontrolünde olmasına engel olmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’ye de gelmiş ve konuşmuştur.
Linus Torvalds
Linus Benedict Torvalds Finlandiya asıllı Amerikalı bir yazılım mühendisidir. Linux işletim sistemi çekirdeğinin geliştiricisi ve proje yöneticisi olup, ABD’de yaşamaktadır. Transmeta’daki görevinden ayrıldığından beri OSDL’de tam zamanlı olarak Linux çekirdeği üzerinde çalışmaktadır. Bugün internet sitelerinin yüzde 80’inin bulunduğu sunuculardan kullandığımız telefonlardaki android’in temeli olan Linux işletim sistemini yapmıştır. Linus 1991 de Linux’u hobi olarak geliştirmeye başlamıştır.
Michael Faraday (1971 – 1867)
Faraday çok büyük bir bilim insanıydı. Klor’u sıvılaştırmayı başaran ilk kişidir ve elektrik motorunu icat etmiştir. Faraday zamanında manyetik kuvvetin ne olduğu yani pusulanın nasıl çalıştığı bilinmiyordu. Faraday elektro manyetik kuvveti keşfetmiş ve elektrik motorunu icat etmiştir.
Elektromanyetizmanın izahını yapmış olsada matematiksel olarak formülize edemediğ için bu konuda kendisine inanılmamıştır ama daha sonra James Clerk Maxwell elektro manyetik kuvveti matematiksel olarak formülize etmiştir. Ayrıca ismi elektrikte kapasitans birimi ismi olarak (farad) kullanılmaktadır. Elektrolizde geçen “elektrot”, “anot”, “katot”, “elektrolit”, “iyon” vb. terimleri de ona borçluyuz.
James Clerk Maxwell (1831-1879)
İskoç matematikçi ve fizikçidır. Fiziğe ve matematiğe katkılarının yanısıra Michael Faraday’ın iddaa ettiği ama matematiksel formüllere dökemediği için bilim caiması tarafından kabul görmeyen elektromanyetizma ‘yı çözmüş ve matematiksel izahını yapmıştır.
Daha fazla bilgi: James Clerk Maxwell
Galileo Galilei (1564 – 1642)
Orta çağdaki bilim anlayışında devrim yaratan modern bilimin ve bilimsel yöntemin babası olarak bilinmektedir. O zamanlar evrenin merkezinin dünya olduğu ve gökyüzünde güneşte dahil görünen herşeyin dünya etrafında döndüğü düşünülüyordu.
Galilei evrenin merkezinin dünya olmadığını dünyanında tıpkı gökyüzünde görülen yıldızlar gibi bir gezegen olduğunu ve güneşin etrafında döndüğünü keşfetmiştir. Kilise tarafından afaroz edilmiş ve hapsedilmiştir. Galilei herşeye rağmen “yine de dönüyor” demiştir.
Galileo Galilei hakkında daha fazla bilgi: Galileo Galilei kimdir? Biyografi, Keşifler ve Astronomiye Adanmış Hayatı
Pisagor (570 – 495)
Pisagor ya da Pythagoras, M.Ö. 570 – M.Ö. 495 yılları arasında yaşamış olan İyonyalı filozof, matematikçi ve Pisagorculuk olarak bilinen akımın kurucusudur. En iyi bilinen önermesi, kendi adıyla anılan Pisagor teoremidir.
Matematiğe bir çok katkıda bulunan ve sayıların babası olarak anılan Pisagor yine bugün oynadığımız bilgisayar oyunlarında sürekli hesaplanan pisagor bağlantısını bulmuştur.
Öklid (mo. 330 – 275)
Öklid MÖ 330 – 275 yılları arasında yaşamış İskenderiyeli bir matematikçidir. Öklid gelmiş geçmiş matematikçilerin içinde adı geometri ile en çok özdeşleştirilen kişidir. Bugün oynadığımız bilgisayar oyunlarında her mikrosaniyede bir yapılan hesaplardaki öklid bağlantısını bulmuştur.
Edsger Dijkstra
Hollandalı matematikçi ve bilgisayar bilimcisi. Dijkstra aslında teorik fizik okumuştu ama daha sonra asıl ilgi alanının bilgisayarlar olduğunu anladı. Dijkstra bugün kullandığımız tüm programların yapıldığı programlama dillerinin yapısal olarak tasarımının temelini atmıştır.
Dennis Ritchie
Dennis Ritchie bugün bilgisayarların ve yazılımların bu noktaya bu kadar hızlı gelmesine katkı sağlayan en önemli bilim insanlarından biridir. Arkadaşı Ken Thompson ile bell laboratuarlarında çalışırken C programlama dilini yaratmışlardır.
Unix işletim sisteminin gelişiminde çok büyük rol oynamış ve bugün kullandığımız Linux işletim sisteminin temelleride onun yaptıklarına dayanmaktadır. Dennis Ritchie’nin bugün insanlar tarafından pek bilinmemesi ve sözde bilim otoriteleri ve bilim yayınları tarafından yeteri kadar bahsedilmemesi üzücüdür.
Charles Darwin (1809 – 1882)
Modern evrim kuramının kurucusudur. Babası okula olan ilgisizliğinden dolayı ona “Sen bu ailenin yüz karasısın. Bütün gün o saçma koleksiyonunla ve diğer boş işlerinle ilgileniyorsun. Sen hiçbir işe yaramazsın!” demiştir. Charles Christ’s College’da teoloji yani din-bilimi okumaya başlamış ve tanrının tüm canlıları nasıl muhteşem şekilde yarattığını incelemekteydi.
Fakat daha sonra araştırma yapmaya yönelmesi ile kiliseyle olan bağlarını kopardı ve canlıların aralarındaki bağları ve kökenlerini incelemeye başladı. 1830 da tüm dünyayı gezmeye başladı ve canlıların bilimsel yöntemle ilişkilerini anlamaya çalıştı. Charles Darwin canlıların çoğalması sırasında dnalarındaki küçük değişiklileriyle çevreye en iyi uyum sağlayanın hayatta kalması yani doğal seçilim’i keşfetmiştir.
İlk yıllarda kilise ve zamanın bilim otoriteleri Darwin’e karşı cephe alsada ilerleyen yıllarda evrim teorisi nin bilimsel bir gerçek olarak kabul edilmesiyle tüm dünyada saygınlığını kazanmıştır. Bugün evrim kuramının kurucusu olarak tüm dünyada bir sembol haline gelmiştir.
Aristoteles (mö. 384 – 322)
Aristoteles ya da kısaca Aristo Antik Yunan filozof. Platon ile Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, gökbilim, ilk felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir.
Albert Einstein (1879 – 1955)
Albert Einstein e=mc^2’yi bulduğunda 26 yaşındaydı. Einstein maddenin çok yoğunlaşmış enerjiden başka bir şey olmadığını bulmuştur. Einstein’a göre evrende hiçbir şey ışıktan daha hızlı olamaz.
1916 yılında yayınladığı genel görelelik kuramıyla Newton’un evrensel kütle çekimi yasasını genelleştirerek uzay ve zamanın ayrı düşünülemeyeceğini belirtmiş ve uzay-zaman kavramını ortaya atmıştır.
Albert e=mc^2 yi yani maddenin aşırı yoğunlaşmış enerji olduğunu bulmasının ardından kimyasal reaksiyonlardan elde edilen enerjinin (kömürün yanması gibi) haricinde ondan çok daha büyük olan atom enerjisinin üretilmesinin temellerini atmıştır.
Alan Turing (1912 – 1954)
Yapay zeka denildiğinde akla gelen ilk isim Alan Turing ilk bilgisayarların tasarlanmasında önemli rol oynadı. 1950 yılında turing testi’ni ortaya atmıştır ve bilgisayarların insanlar düşünüp düşünemeyeceği konusunda önemli tezler sunmuştur.
Yabancı bilim insanları makalemizin sonuna geldik. Dilerseniz aşağıdaki makalelerimizi de okuyabilirsiniz;
Bunlar da ilginizi çekebilir:
Günümüzde Yaşayan Türk Bilim İnsanları ve Akademik hayatları
Günümüzde Yaşayan En Etkili 19 Bilim İnsanı
Gururumuz Türk Bilim Kadınları
Bilim dünyasının öncü kadınları
Bilim Tarihine Katkıda Bulunmuş 10 Harika Kadın Bilim İnsanı
Kuantum Mekaniği, Genel Relativite Teorisinin somut bir sonucudur. Bilindiği gibi Genel Relativite Teorisinde,
‘Büyük kütleli uzay cisimlerindeki saatler, küçük kütleli uzay cisimlerindeki saatlere göre geri kalırlar.’ (Gravitasyon
alanlarındaki farktan dolayı) . Buna göre, jüpiterdeki bir saat, dünyadaki bir saate göre geri kalacaktır. Dünyadaki bir saat,
ay’daki bir saate göre geri kalacaktır. Ay’daki bir saat ise, küçük kütleli bir meteordaki saate göre geri kalacaktır.’ Bunun doğruluğu
bugüne kadar çeşitli deneylerle kanıtlanmıştır. Genel Relativite Teorisi’nin sonucudur. Teori burada sonlandırıldığı için, bilim insanları bu sonucu, (kütle -zaman) ilişkisini soyut olarak algılamışlardır.
Oysa, zamanı etkileyen bu uzay kütleleri, kendileride zamandan somut olarak etkileneceklerdir. Bunu daha iyi anlayabilmemiz için ,Genel
Relativite Teorisini şöyle devam ettirebiliriz.
‘Küçük kütleli bir meteordaki saat, Alfa taneciğindeki bir saate göre geri kalır. Alfa taneciğindeki bir saat, Beta taneciğindeki bir saate göre geri kalır. Beta taneciğindeki bir saat, x ışınındaki bir saate göre geri kalır. X ışınındaki bir saat, Gamma ışınındaki bir saate göre geri kalır.
Büyük kütleli uzay cisimlerinin ömürleri, yani kütleden enerjiye, enerjiden kütleye dönüşme süreleri çok uzundur. Bunu gözlemlememiz çok zordur. Çünkü, web sitemden (www.timeflow.org) görüleceği üzere, 1 kg kütlenin uzaydaki ömrü 9.10^16 s ye, yani 2,851,927,903.26 yıldır.
Fakat, çok küçük kütlelere sahip uzaydaki serbest parçaçıklarda bu, periodlar olarak gözlemlenmekte , kütleden enerjiye, enerjiden kütleye
dönüşümler okadar kısa zamanlarda olmaktadır. Bu durum Kuantum Mekaniğini doğurmaktadır. (Dalga-Tanecik ikilemi) Bu, Genel Relativite Teorisinin kaçınılmaz somut bir sonucudur. Fizikçi Richard Feynman ‘Fizik Yasaları Üzerine’ adlı kitabında Kuantum Mekaniği ile ilgili olarak
talebelerine, ‘Buna karşın, kuantum mekaniğini kimsenin anlamadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Küçük parçacıklar farklı davranırlar dalga-tanecik ikilemi olarak. Eğer yapabilirseniz, kendinize sürekli ‘ama bu nasıl olabilir?’ diye sormayın, çünkü çabanız boşunadır. Şimdiye kadar
hiç kimsenin kurtulamadığı bir çıkmaz sokağa girersiniz. Bunun neden böyle olabildiğini hiç kimse bilmiyor. Buna kuantum mekaniksel bir davranış biçimi diyebiliriz.’ S/151. Demektedir. Halbuki bu, dalga ve tanecik ikileminin nedeni, yukarıda bahsemiş olduğum üzere, Kuantum Teorisi, Genel Relativite Teorisinin somut bir sonucudur. Bu durum Einstein’in ‘Tanrı zar atmaz’ sözünü doğrulamaktadır.
Eğer, ‘Hız=Yol/Zaman’ formülü bilinmeseydi, hızı anlatabilmek için, eğer hızlı gitmişsek,’yol hızlandı ya da yol daraldı’ ifadelerini kullanacaktık. Eğer yavaş gitmişsek ‘yol yavaşladı ya da yol genişledi’ ifadelerini kullanacaktık. Bugün, zaman konusundaki ‘zamanın hızlanması ya da zamanın daralması’ ve ‘zamanın yavaşlaması ya da zamanın genişlemesi’ ifadeleri ‘Zaman Akışı=Zaman/Enerji’ formülünün bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Burada, yavaşlayan ya da hızlanan, daralan ya da genişleyen zaman değildir. ‘Zaman Akışı’ hızlanır ya da yavaşlar. Tıpkı hız gibi.
Konu,web sitemde geniş olarak açıklanmıştır. Web sitem, Moskova Devlet Üniversitesi’ndeki, Zamanın Doğasını Araştırma Enstitüsü’nün
web sitesi olan, ‘www.chronos.msu.ru/old/rweblinks.html’ mevcuttur. Ayrıca, Fransız Bilim İnsanı, Jean De Climont’un 2012 yılı yayını olan, ‘The Worldwide List of dissident Scientists’ adlı eserindeki ‘K’ indeksinde, ‘http://editionsassailly.com/liste_diss_alpha/climont%20full%20list%20K%20htm.htm’ makalelerim ve web sitem yeralmaktadır. Yine yayınlanan üç makalem vidainstitute.org/?page_id=656 Vida Institute sayfasındadır.
Saygılarımla
Bu bahsettiklerimden birine şahit oldun mu?
Sen deneyini yaptın yada yapılıyorken orada bulundun mu?
Bu tipik papağanlık.
Masal anlatıcılığı
Salih bey haber içeriğinden çok daha doyurucu bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ediyorum.
👍
18 bilim insanı ve buluşlarının tarihi değiştiren bir bilim adamı olan Charles Darwin, 1859 yılında doğmuştur.
18 bilim insanı ve buluşlarının tarihi değiştiren bir blog post. Her şeyin bir anlamı var ve her şeyin bir yön
Bu yazı gerçekten ilham verici! Bilim insanlarının yaptığı katkıları ve buluşların tarihe etkisini görmek büyüleyici. Her biri kendi döneminde ne kadar önemli adımlar atmış. Emeğinize sağlık!
Bu yazı gerçekten ilginçti! Tarihi değiştiren bilim insanlarının hikayelerini okumak, bilimle ilgili derin bir anlayış kazandırıyor. Özellikle belirttiğiniz buluşların toplum üzerindeki etkisi üzerine düşündüm. Emeğinize sağlık!